Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13496 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16126 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : AYDIN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/06/2012NUMARASI : 2012/151-2012/169Taraflar arasında görülen Tüketici Hakem Heyeti Kararının iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dava; elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp/kaçak bedeli hakkında verilen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının itiraz yolu ile iptali istemine ilişkindir.Davada, davacı elektrik dağıtım şirketine Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Adliye binası aboneliği nedeniyle tahakkuk ettirilen faturalarda ödenen kayıp kaçak bedelinin iadesine dair Tüketici Sorunları Hakem Heyetince verilen kararın iptali talep edilmiştir.Mahkemece; davanın hukuki yarar yokluğundan reddi cihetine gidilmiş; hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyize konu edilmiştir.4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde; “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3.maddesinde; “Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda; davacı dağıtım şirketinin (satıcı), davalıya (abone) ait işyerine ücret karşılığında elektrik kullanım hizmeti sunduğu, davalının kanunda tanımı verilen tüketici tanımına uymadığı, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı kanun kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır. Buna karşın, 4077 sayılı kanunun 22/5.maddesi uyarınca, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı ancak tüketici mahkemeleri nezdinde itiraz olunabileceğinden, mahkemece davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken asliye hukuk mahkemesi tarafından uyuşmazlığın çözümü isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir . Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.