Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13465 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5860 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 13.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/11/2013NUMARASI : 2011/521-2013/631Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili; davalının adresinde kaçak su kullanıldığının tespit edildiğini ve tutanak düzenlendiğini, kaçak su tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen miktarın ödenmediğini, ödenmeyen su bedeli nedeniyle başlatılan icra takibine davalı tarafın itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının haksız itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili; müvekkilince kullanılan suyun işyeri içerisinde bulunan kuyu suyuna ait olduğunu, müvekkilinin kuyu suyunu kullanma hakkına sahip olduğunu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile; davalının Ankara 7.İcra Müdürlüğünün 2011/6108 sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin 586,44 TL asıl alacak ve 214,88 TL faiz olmak üzere 801,32 TL üzerinden devamına karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.A.. M..nce yayınlanan “Tarifeler Yönetmeliği”nin 23.maddesi hükmünde, su abonesi olmayan fakat kanalizasyondan yararlanan işyerleri su tüketip kirleteceklerinden atık su bedeline esas olarak; işyerinde çalışan insan sayısı ve işyerinin özellikleri ile emsal işyerlerinin su tüketimleri dikkate alınarak tüketecekleri su miktarı bulunarak, yürürlükteki tarifeye göre tahakkuk ve tahsilatı yapılacağı, 55.maddesinin (a) bendinde, kaçak su kullanan işyeri veya sanayi ise süre bakımından yukarıdaki esasa göre 44.maddeye göre saptanacak ortalama aylık tüketimin saptama tarihindeki işyeri tarifesinin üç katı cezası ile birlikte tahsil edileceği, bu maddenin yollamada bulunduğu 44.madde hükmünde de, güvence bedelinin hesaplanmasına esas su bedelinin, işyerinin ve sanayinin büyüklüğü, çalışan personel sayısı ve üretimde suyun rolü dikkate alınarak, Büyük Ankara İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Projesi’nin kabul ettiği kişi başına su tüketim miktarı baz alınarak su tüketileceği varsayılarak belirleneceği açıklanmıştır.Somut olaya gelince; davalının abonesiz kuyu suyu kullanmak suretiyle araç yıkama işi yaptığı anlaşılmıştır. Kaçak su bedelinin yukarıda açıklanan yönetmelikte belirtilen yönteme göre, kaçak su kullanan birimin türüne, niteliklerine ve çalışan kişi sayısına göre belirlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece; keşif yapılmamış, işyerinin büyüklüğü, çalışan personel sayısı ve üretimde suyun rolü, emsal işyeri tüketimleri, günde kaç aracın yıkandığı veya yıkanabileceği araştırılmamış, davalıya ait aynı işyerinde başka mahkemelerce yapılan keşiflere katılan ve buna göre hesap yapan yetersiz bilirkişi raporu hükme dayanak yapılmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece refakate alınacak konusunda uzman bir bilirkişi ile birlikte mahallinde keşif yapılmalı, davalıya ait işyeri kayıtları incelenerek ve emsal karşılaştırması da yapılarak işyerinin büyüklüğü, çalışan personel sayısı, işyeri faaliyetinin yürütülmesindeki suyun rolü gibi unsurlar dikkate alınmak suretiyle işyerinde yıkama işinde kullanılacak aylık ortalama su ve atık su miktarı ve bulunacak atık su miktarına göre de davacının davalı taraftan isteyebileceği kaçak su bedelinin, kaçak su tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine göre hesaplanması konusunda bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, davacının temyiz itirazlarının bu yönden kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.