Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13376 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10726 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, davalının işyeri elektrik abonesi olduğunu, sayacın dört haneli olarak yanlış okunması nedeniyle abone olduğu tarihten 2004/07 dönemine kadar olan süre için ....048,27 TL eksik tüketim bedeli tahakkuk ettirdiğini öne sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı, yönetmelik hükümlerine göre de borç tahakkuk ettirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu gereğince davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin, “Hatalı bildirimde bulunulması” başlıklı 23.maddesinde; hatalı sayaç okunması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması gibi hususlara ilişkin düzenleme yapılmıştır.Somut olaya gelince, davacı sayacının hatalı okunduğu tespit edilmiş, bunun üzerine davalı tarafından abone olduğu ....07.1988 tarihinden 2004/07 dönemine kadar olan süre için ek tahakkuku yapılmıştır. Mahkemece zarar yönünden bilgisine başvurulan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda, davacının abone olduğu ....07.1988 tarihinden 2004/07 döneminde her bir tahakkuk döneminde hatalı okunan enerji miktarı belirlenip o tarihte geçerli olan elektrik bedeli üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, hatalı okunan enerji miktarları dönem dönem belirtilmeden tek bir elektrik bedeli dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan olgu gözetilerek ve yönetmelikte açıklanan yönteme göre davacının sorumlu tutulabileceği ek tahakkuk bedelinin belirlenmesi için yeniden bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.