MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, davalının işyeri elektrik abonesi olduğunu, sayacın arızalı olması nedeniyle 03.11.2008 tarihinde davalı tarafından söküldüğünü, daha sonra 25.08.2008-03.11.2008 dönemine ilişkin 14.801,30 TL eksik tüketim bedeli tahakkuk ettirdiğini öne sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı, yönetmelik hükümlerine göre de borç tahakkuk ettirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu gereğince davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin, “Sayacın doğru tüketim kaydetmemesi” başlıklı 20 maddesi; “Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonra müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak hesaplama yapılır ve fark tahakkuk ettirilir.” hükmünü içermektedir.Somut olaya gelince, davacı sayacının arızalı olması nedeniyle tüketim kaydetmediği tespit edilmiş, bunun üzerine davalı tarafından ek tahakkuku yapılmıştır. Mahkemece zarar yönünden bilgisine başvurulan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda, davacının aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri incelenmeden, dava konusu dönemden sonraki tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır. Ek tahakkuk bedeli hesabının, öncelikle, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonra müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği kuşkusuzudur. Hal böyle olunca, mahkemece Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 20.maddesinde açıklanan yönteme göre davacının sorumlu tutulabileceği ek tahakkuk bedelinin belirlenmesi için yeniden bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.