Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13366 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11505 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davacının kayyım atandığı gaip kişilerin hisseli maliki bulundukları taşınmazın haksız işgali nedeniyle hisselerine isabet eden 5.845,00 TL tazminatın faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dairemiz tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucunda, 23.05.2012 tarih ve 2012/9260 E. 2012/13140 K. sayılı ilam ile;''Dosya kapsamından; eldeki dava açılırken davacı tarafça ödenmesi gereken maktu başvuru harcı ile peşin nispi karar ve ilam harcının mahkeme veznesine yatırılmadığı anlaşılmıştır. Dava konusu...ili, ... ilçesi,.... sokağında bulunan 362 ada 9 parsel nolu kargir dükkan vasıflı taşınmazın hisseli maliklerinin Enise ve Ahmet isimli kişiler olduğu, bu kişilere İstanbul Defterdarlığı'nın, İstanbul 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/27 Esas, 2008/552 Karar sayılı ilamı ile kayyum atandığı, kayyım sıfatıyla temsil ettiği gaip kişilerin hak ve menfaatini korumak için, eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Önemle vurgulamakta yarar vardır ki, mahkeme kararıyla kayyım olarak atanan ve gaip kişi adına yaptığı bu iş ve işlemler nedeniyle, 3561 Sayılı Kanun kapsamında bir yönetim kayyımı olan Defterdar; burada hazineyi temsilen hareket etmemekte; aksine kayyımlık görevi gereği gaip kişinin anılan taşınmazdaki hak ve menfaatlerini korumak için işlem yapmaktadır. Öte yandan, Defterdarın taşıdığı kayyımlık sıfatı ile açtığı eldeki dava yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu kapsamında harçtan muafiyeti olmadığı gibi, işlemi de harçtan müstesna kılınmamıştır (HGK.nun 12.10.2011 gün ve 2011/3–629 E. 2011/613 K. sayılı ilamı). 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun “Harcı Ödenmeyen İşlemler” başlığını taşıyan 32.maddesinde ise, “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır ” hükmü getirilmiştir.Yukarıda belirtilen madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktarı ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmamaktadır.Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler göz ardı edilerek, dava açılırken usulünce yatırılmış yargı harcı olmadan yargılamaya devamla hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Buna göre mahkemece yapılacak iş; davacı kayyıma anılan yargı harçlarını ödemesi konusunda usulünce önel verilerek, sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır.Kaldı ki, davacının kayyım olarak atandığı kişilerin hisseli maliki bulundukları taşınmazın haksız olarak işgal edildiğinden bahisle talep edilen ecrimisilin hangi döneme ilişkin olduğunun davacıdan sorulmak suretiyle davalı tarafından dava konusu taşınmaza ilişkin açılan Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tapu İptal Tescil davasından önceki döneme ilişkin olup olmadığı tespit edilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi de usul ve yasaya uygun görülmemiştir.'' gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Dairemizin anılan bozma ilamı sonrasında davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi talep edilmiş, dairemizin 13.12.2012 tarih ve 2012/22005 E. 2012/25825 K. sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.Bu aşamalardan sonra mahkemece 14.05.2013 tarihinde yapılan duruşmada taraf vekilleri dairemiz bozma ilamının dosya kapsamına uygun olmadığını belirterek bozma ilamının tavzihini talep etmişler, mahkemece tavzih taleplerinin kabulü ile tavzih hususunda değerlendirme yapılmak üzere dosyanın dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.HUMK.nun 455.maddesinde (6100 sayılı HMK.nun 305. maddesinde) ; hangi hallerde bir hükmün tavzihinin istenebileceği düzenlenmiştir. Buna göre, müphem ve gayrivazıh olan (açık olmayan) veya mütenakız (çelişik, yani birbirine aykırı) fıkralar içeren hükmün tavzihi (açıklaması) istenebilir.Tavzih istemine konu edilen; Dairemizin, 23.05.2012 tarih ve 2012/9260 E. 2012/13140 K.sayılı bozma ilamında, tavzihe (açıklanmaya) muhtaç bir husus veya maddi bir hata yoktur.Bu nedenle taraf vekillerinin tavzih isteğinin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.