MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; davalıların kardeşi olduğunu, yatalak kardeşine baktığını, ölen babasından dolayı 200 TL aylık ve kardeşine bakması karşılığında İstanbul Valiliği Aile ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından ödenen 634 TL ile geçimlerini sürdürmeye çalıştığını, müvekkilinin aldığı tüm aylık tutarlarını kardeşinin bakımı için harcadığını belirterek, 1.200 TL yardım nafakasının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar dilekçelerinde davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalılar ... ve ...'nin davacı için ayrı ayrı aylık 150 TL nafaka ödemelerine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemenin kısa kararında; ''Davacının davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren başlamak, mükerrer ödemeye yer vermemek üzere davalı ...'nin davacı için aylık 150.00 TL nafaka ödemesine'', gerekçeli kararda ise, ''...davalılar ... ve ...'nin davacı için ayrı ayrı aylık 150.00 TL nafaka ödemelerine,'' şeklinde karar verilmiştir.Bu haliyle gerekçe ile hüküm arasında sonuca etkili çelişki bulunmakta olup, bu durum usul ve yasaya aykırıdır.10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas- 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.