Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13274 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16224 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 15.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/12/2012NUMARASI : 2011/291-2012/702Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; akrabası olan davalıların ikamet ettikleri eve ait elektrik ve su faturalarını yaklaşık 10 yıldır otomatik ödeme yoluyla banka hesabından ödediğini iddia ederek, 10 yıllık fatura bedellerinin davalılardan tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılardan M.. G.. ve B..G.. O.. vekili cevap dilekçesi ile; davanın zamanaşımına uğradığını, 2001 ile 2008 yılları arasında her ne kadar faturalarda davacının ismi olsa da aslında davacıya elden ödediklerini, 2008 yılından sonra da davacının hiçbir şekilde ödeme yapmadığını, yapmış olsa bile bunu hangi sebeple yaptığının belli olmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, diğer davalı S.. G.. ise davaya cevap vermemiştir.Mahkemece; davalı tarafın zamanaşımı itirazlarının 10 yıllık genel zamanaşımı süre dolmadığından nazara alınmadığı, ayrıca ödemeye ilişkin herhangi bir belge ibrazında bulunulmadığı, davacının yaptığı ödemelerin bilirkişi raporunda tespit edildiği, ayrıca talep edilemeyecek ödemelerden olmadığı, bu itibarla davalıların tüm savunmalarının yerinde görülmediğinden nazara alınmamış olduğu gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm tüm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dava; davalılar adına yapılan ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili isteminden ibarettir. Dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK'nun 66.maddesi göre "Haksız surette mal iktisabından dolayı ikame olunacak dava, mutazarrır olan tarafın verdiğini istirdada hakkı olduğuna ıttıla tarihinden itibaren bir sene ve herhalde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren on senenin müruriyle sakıt olur." (TBK md.82) Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davaları BK'nun 66.maddesi gereğince 1 yıllık zamanaşımına tabidir. Mahkemece davanın genel zamanaşımı süresi olan 10 yıl dolmadığından davalıların zamanaşımı definin reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.O halde mahkemece yapılacak iş; zamanaşımı defini ileri süren davalılar yönünden davacının taleplerinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığını değerlendirerek, sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.