Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13257 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11554 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı-birleşen dosya davalısı gelmedi. Aleyhine temyiz olunan davacılar vek.Av.... geldi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili dilekçesi ile; müvekkili ...'ın 23.11.2008 tarihinde, davalı şirkete ait trafo merkezinin yanında ihtiyacını giderirken, elektrik kaçağı nedeniyle akıma maruz kaldığını ve bu nedenle kolunun kesildiğini iddia ederek; davalı kurumun haksız fiili nedeniyle, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, işgücü kaybından dolayı 5.000 TL, tedavi gideri olarak 1.000 TL, bakıcı gideri olarak 1.000 TL, protez gideri olarak da 1.000 TL olmak üzere toplam 8.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen...2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/559 Esas sayılı dava dosyasında ise; ... için, iş gücü kaybı ve protez gideri olarak 550.000 TL maddi tazminat ile 75000 TL manevi tazminatın; davacılar ... ve ... için, ayrı ayrı 25000 TL manevi tazminatın; diğer davacılar için de her birine 5000 TL manevi tazminatın faiziyle tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili, olayda kusurlarının bulunmadığını savunup, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; "Yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ...'ın 23/11/2008 tarihinde ... ili merkezinde bulunan duvarı delik davalıya ait trafo binasından elini içeri soktuğu sırada elektrik akımına kapılarak ağır şekilde yaralandığı, .... Üniversitesi raporunda davacı ...’ın %57 oranında sürekli iş gücü kaybına uğradığı, talimat yolu ile alınan 3 kişilik bilirkişi kurulu raporuna göre ise, davalı kurumun kusurunun %25 deliği açanların %37,5 oranında kusurlu olduğu, yine davacının %37,5 oranında kusurlu olduğu, mahkememizce talebin müştereken ve müteselsilen olduğu değerlendirilerek davalı kurumun %62,5 oranında kusur sorumluluğu olduğu kabul edilmiş, davacı vekilinin aşamalarda tazminat hesabının... tablolarına göre yapılmasını talep ettiğinden Av. .... tarafından verilen rapor içeriğine göre davacının iş gücü kaybının... 1931 tablosuna göre hesaplanan 153.688,46 TL olduğu, davacıya takılması gerekli en uygun protezin 4 kanallı dirsek üstü myoelektrik protezi olduğu, gelişim evresi ve gelişme evresinden sonraki dönem için 2 yıl olduğu, protez bedelinin 9375 Euro+KDV olduğu, rapor tarihine göre Av... tarafından hazırlanan... yaşam tablosuna göre 316.848,64 TL bedelin mahkememizce esas alındığı, ... Üniversitesinin 04/11/2009 tarihli heyet raporuna göre davacının genel cerrahi yanık ünitesinde yatarak tedavi gördüğünden hayatını sürdürebilmesi için özel bir bakıcıya gerek duymadığı, tedavi giderlerine ilişkin mahkememize herhangi bir belge ibraz edilmediği gibi davacının tedavisi için yapılan giderlerin yeşil kart kapsamında karşılandığı anlaşıldığından davacının dava dilekçesinde talep ettiği bakıcı ve tedavi giderlerine yönelik talepler kabul görmemiştir, gerekçesiyle" davacıların davasının kısmen kabulü ile; Davacı ...'ın maluliyeti nedeniyle 153.688,46 TL maddi tazminatın ve protez kol bedeli olarak 316.848,64 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline; Davacı ... için 45000 TL, Davacılar ....ve .... için ayrı ayrı 15000'er TL; diğer davacılar için ayrı ayrı 3000'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 1)Mahkemece, olayın meydana gelmesinde tarafların kusur durumunu belirleyen 11.05.2011 tarihli bilirkişi heyeti raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Raporda; davalı ....nin, olayın oluşumunda, %25 oranında kusurlu olduğu; Duvardaki deliği açanların, olayın oluşumunda, %37,5 oranında kusurlu olduğu; Davacı ...'ın, olayın oluşumunda, %37,5 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Bu rapora, davalı taraf itiraz etmiştir. Zira, önceki alınan bilirkişi heyeti raporunda; davacı çocuk ile anne ve babası olan davacıların %100 kusurlu oldukları, davalı....ın ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı ifade edilmiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; raporlar arasında ki çelişkiyi giderecek, konusunda uzman (Üniversite öğretim elemanlarının da içinde bulunduğu) bir heyetten rapor almak olmalıdır. Eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.2)Kazanın, davalı idareye ait trafo binasının duvarında açılan delikten davacı ...'ın girmeye çalışması sonucu oluştuğu kabul edilmiştir. Duvarda açılan deliğin ne zaman açıldığı ve kimin tarafından açıldığı hususu ve bunun doğurduğu hukuki sonuç ise netlik kazanmamıştır. Mahkemece, bu durumun tespiti için mahallinde keşif yapılarak, duvardaki deliğin 3.kişilerce açılmasının ve davalı idarece kapatılmamasının olayın oluşumuna (davalının sorumluluğuna) etkisi hususunda uzman bilirkişiden rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiştir.3) Haksız eylem ve kaza sonucu yaralanan kişi, tümü ile iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı ve ileride yapacağı tüm masrafları isteyebilir. Bunun tıbbı tedavi ile sınırlı bölümüne "tedavi giderleri" ve eski sağlığına kavuşup yeniden çalışmaya ve günlük işlerini sürdürebilecek duruma gelinceye kadar yaptığı ve yapacağı tüm masraflara "iyileşme giderleri" denilmektedir. Borçlar Kanunu 46.maddesi 1.fıkrasında, zarar görene, kapsamını belirtmeksizin "bütün masraflarını" isteme hakkı tanınmıştır.(6098 sayılı TBK'nun 54. maddesinde bedensel zararlar tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak açıkça belirlenmiştir.) Masraflar kavramının kapsamına, zarar görenin, beden bütünlüğünü eski haline getirmeye, yani iyileşmeyi sağlamaya veya hastalık ya da sakatlığın artmasını önlemeye yönelik harcamak durumunda olduğu ve ileride harcaması olası bütün masraflar girer. İlerde yapılması zorunlu tedavi giderleri "gerçekleşmiş zarar" niteliğinde olup uzman bilirkişiye hesaplatılarak hüküm altına alınmalıdır.Mahkemece,... Üniversitesi ....30.07.2009 tarihli yazısında belirtilen ""Erişkinlerde protezlerin ortalama kullanım süresi 2-3 yıl arasında değişmektedir" ifadesi esas alınarak, aktüerya bilirkişisinin (değişim süresinin 2,5 yıl olarak kabulü ile) hazırladığı rapor benimsenerek hüküm tesis edilmiştir. Oysa,....Bilimleri Fakültesi'nin 05.11.2012 tarihli yazısında; belirtilen protezin kullanım süresinin gelişim çağında 2 yıl, gelişim tamamlandıktan sonra 5 yıl olduğu; bu sürelerin.... Bakanlığının Bütçe Uygulama Talimatı gereğince belirlenen süreler olduğu, protez değişimi ve tazminatının uygun heyet raporu ile gerçekleştirildiği belirtilmiş bulunmaktadır.Tazminat hukuku ilkeleri ve somut uyuşmazlığa konu protezin tedavi amacına yönelik olduğu dikkate alınarak, davacının ne zaman protez kullanmaya başlayacağı, değişim periyodunun ne olacağı, davacının yaşına, durumundan beklenebilecek aktivitelerine en uygun ve kullanışlı protezin niteliğinin tespit edilmesi için davacının konusunda uzman bilirkişi heyetince bizzat muayene edilmesi sağlanmalı, uygun olduğu belirtilen protezin ortalama fiyatı belirlenerek tazminatın buna göre hesaplanması gerekirken en ileri teknoloji ürünü protez fiyatının belirlendiği rapor benimserek hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 4-Bundan ayrı olarak, mahkemece, hükmedilen protez kol bedeli için de olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmıştır. İlke olarak, zarar, kaza tarihinde ya da gelişen durumun sona erdiği tarihte belirli ve istenebilir duruma gelmiş olduğundan, kazadan sonra davacının gelişen durumunun sona erdiği diğer anlatımla kalıcı protez kullanmaya başlayabileceği tarihin uzman bilirkişi raporu ile saptanması ve davacının dava konusu zararının harcama yapsın ya da yapmasın en erken doğduğu bu tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.