Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13254 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11360 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı vek.Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; davalı borçlu şirketin, 27.06.2009 tarihli 80.000 TL'lik çek keşide ettiğini, çekin ön yüzünde çekin lehdarı olarak Koray Hepyılmaz'ın gözüktüğünü, adı geçen tarafından ... ciro edildiğini, daha sonra da ciranta tarafından çekin müvekkiline borcu karşılığında teslim edildiğini; ancak, çekin ödeneceği sözüne güvenen müvekkilinin, süresinde ibraz etmemesi nedeniyle, çekin kambiyo senedi vasfını yitirdiğini; bu nedenle, ilamsız icra takibinde bulunduklarını; takibe davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek; sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, keşidecinin itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; iş bu çekin, müvekkili şirket tarafından, 30.09.2009 tarihinde düzenlenen “ibraname” karşılığında ... ödendiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; “...davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerince keşideciden çek bedelini talep edebileceği, çekin altındaki imzanın inkar edilmediği, bu nedenle davacının her türlü delil ile davasını ispat edebileceği, duruşmada dinlenen tanıkların çek nedeni ile davacının alacaklı olduğunu; çekin davacının alacağına karşılık Hasan Sezer isimli şahıstan alındığı anlaşıldığı gerekçesiyle” davanın kabulü cihetine gidimiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak davada; davalı tarafından keşide edilen ve davacının hamili bulunduğu çekin bedelinin ödenmemesi nedeniyle, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istenilmektedir.Bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Davalı savunmasında; dava konusu çek bedelinin, davacıya ciro eden Hasan Sezer'e ödendiğini ileri sürmüş, bununla ilgili Hasan Sezer'in imzasını taşıyan 30.09.2009 tarihli ibraname sunmuştur. Temyiz dilekçesine ekli sunduğu “Protokoldür” başlıklı, 10.12.2010 tarihli, davacı ... ile ciranta ... imzasını taşıyan belgede ise “Konusu: İzmir 13.İcra Müdürlüğünün; 2010/2874-20101/4988-2010/1252- 2010/3043-2010/3044 takip sayılı dosyalarındaki borçların tamamının, ne şekilde ve şartlarda sona erdirileceği konusunda yapılan anlaşmadır. Eğer bu takiplerin dışında alacaklıların elinde başkaca senetler veya çekler var ise, bunların hepsi bedelsiz olarak iade edilecektir” ifadelerine yer verilmiş bulunmaktadır.O halde, mahkemece; davalının savunması üzerinde durularak, sunulan belgelere göre, dava konusu çek bedelinin davalı tarafından cirantaya ödenip ödenmediğinin değerlendirilip tartışılması gerekmektedir. Ödeme iddiası kanıtlandığı takdirde, davalının düzenlediği çek nedeniyle zenginleşmesi söz konusu olamayacağından, açılan davanın da reddi gerekecektir.Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.