Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13240 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14211 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalının anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma sırasında davacının müşterek çocuk için iştirak nafakası talep etmediğini, beyan ederek 2.500 TL. iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, aylık 1.000 TL. iştirak nafakasına karar verilmiştir.Türk Medeni Kanunu'nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan nafaka belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Nafaka takdir edilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır.Somut olayda; müşterek çocuk 2003 doğumlu olup, devlet okulunda okumaktadır. Davacı anne, bir turizm şirketinde çalışmakta olup aylık geliri 2.000 TL'dir. Davalı babanın ise, bir şirkette pazarlama bölümünde ülke müşteri sorumlusu olarak çalışmakta olduğu ve aylık gelirinin 3.712 TL bulunduğu gelen kayıtlardan anlaşılmıştır.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı ve eğitim durumu dikkate alındığında takdir edilen nafaka miktarı fahiş olup, TMK'nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.