MAHKEMESİ : ANTALYA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/02/2014NUMARASI : 2012/227-2014/80Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde taraflar ve vekilleri gelmediler. Evrak üzerinde inceleme yapılarak işin incelenerek karara bağlanması için saat 14:00 bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, ... Köyü 2031 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazı dava dışı Yapı Kooperatifinden satın aldığını ve taşınmazın müvekkili adına tapuya kayıt edildiğini, ancak B.. K.. isimli şahsın davaya konu parselin kendisine ait parsel içerisinde kaldığı iki gayrimenkulun zeminde çakıştığı gerekçesiyle davalı belediyenin yaptığı imar uygulamasının iptali amacıyla İdare Mahkemesinde dava açtığını, davanın kabul edilerek 2031 ada 1 parselin imar uygulamasına ilişkin işlemin iptal edildiğini ayrıca B.. K..'nın 2031 ada 1 parselin tapu kaydının iptali ve tescili amacıyla Antalya 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/366 sayılı dosyasında görülüp karara bağlanan davayı kazandığını ve kararın 12.04.2011 tarihinde kesinleştiğini belirterek, tapu siciline güven ilkesi gereğince dava konusu taşınmazı tapu malikinden devir aldığını, ancak davalı belediyenin hukuka aykırı işlemi nedeniyle tapunun iptal edildiğini, davacının zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 319.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştirDavalı vekili cevabında, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini aksi takdirde davalı belediyeye atfedilecek bir kusurun bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davacının tapu kayıtlarına güvenerek işlem yapan iyiniyetli kişi olduğu, davacının zarar görmesine neden olan eylemin davalı Belediyenin yaptığı işlem olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmazın dava tarihi itibariyle hesaplanan rayiç bedeli olan 300.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacının dava konusu taşınmazı satın alma işlemi, tapu siciline güven ilkesine göre gerçekleşmiş ve davacı, dava dışı B.. K..tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasına kadar taşınmazın kendisine ait olduğuna güvenerek elinde bulundurmuştur. B.. K..'nın açtığı tapu iptal ve tescil davası ile taşınmazı elinden alınan davacının zarara uğradığının mahkemece kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, B.. K..tarafından davacı aleyhine açılan Antalya 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/366 Esas sayılı davasında ,davaya konu taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptali ve tesciline dair verilen kararın Yargıtay onamasından geçerek 12.04.2011 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın ise 12.04.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.Bu durumda Antalya 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/366 E-2010/197 sayılı ilamı ile taşınmazın elinden kesin olarak çıktığını bilen davacının tapu iptal ve tescil kararının kesinleşme tarihi olan 12.04.2011 tarihindeki rayiç değerini talep etme hakkına sahip olmasına rağmen mahkemece daha sonraki tarih olan dava tarihi itibariyle belirlenen rayiç değerin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.