Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1321 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9294 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ADANA 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/06/2013NUMARASI : 2012/428-2013/522Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın Kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davalının davacı aleyhine iş mahkemesinde dava açtığını ve davacıdan ücret fark alacağı, ilave tediye alacağı ve ikramiye fark alacağını talep ettiğini, yapılan yargılama sonucunda Ankara 1.İş Mahkemesi'nin 2011/1142 esas sayılı dosyası ile 13.01.2012 tarihinde davanın reddine karar verildiğini ve işbu kararın 06.03.2012 tarihinde kesinleştiğini, iş mahkemesince yapılan yargılama sırasında düzenlenen bilirkişi raporuna göre davacı tarafından davalıya toplam 2.657,53 TL fazla ödeme yapıldığının tespit edildiğini ileri sürerek, davalıya fazla ödenen 2.657,53 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile 2.657,53 TL alacağın dava tarihi olan 12.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 4857 sayılı Kanunun 1.maddesinde kanunun kapsamı belirtilerek; “Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir. Bu kanun, 4.maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” denilmektedir.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1.maddesinde ise; “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi görevinin İş Mahkemelerine ait olduğu” belirtilmiştir.Somut olayda; davalının Adana Orman İşletme Müdürlüğünde işçi olarak çalıştığı, davalının davacı aleyhine iş mahkemesinde dava açtığı ve davacıdan ücret fark alacağı, ilave tediye alacağı ve ikramiye fark alacağını talep ettiği, yapılan yargılama sonucunda Ankara 1.İş Mahkemesi'nin 2011/1142 esas sayılı dosyası ile 13.01.2012 tarihinde davanın reddine karar verildiği ve işbu kararın 06.03.2012 tarihinde kesinleştiği, iş mahkemesince yapılan yargılama sırasında düzenlenen ek bilirkişi raporu ile, 01.07.1991 tarihinden itibaren geçerli zam %25 olduğu halde %51 oranında uygulandığının tespit edildiği, davacının talebinin fazla ödenen zam bedeline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ışığında, taraflar arasındaki ilişkinin hizmet ilişkisine dayandığı dosya kapsamından anlaşıldığından, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde İş Mahkemesi görevlidir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda, mahkemece, İş Mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek ayrı iş mahkemesi varsa görev yönünden dava dilekçesinin reddine, ayrı iş mahkemesi yok ise ara kararıyla iş mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.