Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1318 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 19627 - Esas Yıl 2007





Dava dilekçesinde, 33.048 YTL alacağın yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davalıların taşınmazın maliki olduklarını, müvekkili olan davacının da tapu kaydına güvenerek ve davalılar ile anlaşarak bu taşınmaz üzerine birtakım gemi imalat ve onarım tesisleri yaptıklarını, ancak davalıların taşınmazı kendilerine vermedikleri gibi bu imalatlar nedeni ile de sebepsiz zenginleştiklerini beyan ederek, yapıların değeri olan 33.048 YTL'nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı savunmasında, yapılan imalatlardan haberinin olmadığını, diğer yandan da ortada yasal anlamda bir yapı olmadığından tazminat talep edilemeyeceğini ifade etmiştir.Mahkemece, bu yapıların davacı tarafından yapıldığı hususunda bir ihtilaf bulunmadığı, bu yapıların taşınmaza ilave bir değer kazandırdığı ve bu nedenle de, davalıların sebepsiz yere zenginleştikleri gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacının, davalıların malik olduğu taşınmaza, gemi imalatı için hazır beton ve çelik konstrüksiyondan imalat binaları inşa ettikleri anlaşılmaktadır.Medeni Kanun madde 722/1 gereğince "Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin ya da bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur." 2. fıkra hükmüne göre de "arazinin maliki de rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir/' 723. maddesi gereğince ise "malzeme sökülüp alınmaz ise, arazi maliki malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar, bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir."Dosyada mevcut davacı tarafından davalı aleyhine MK madde 724 gereğince açılan tapu iptali tescil davasında, çaplı taşınmazda iyiniyetin söz konusu olamayacağı ve MK madde 724'ün koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiş, davacının temyizi sonucu karar Yargıtay Ondördüncü Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleşmiştir. Artık bu karar karşısında davacıların iyiniyetinden söz edilemez. "Malzeme sökülüp alınmaz ise" davacıların isteyebileceği giderler MK'nın 723/3. maddesinde belirtilmiştir. Bu hükme göre hakimin hükmedeceği miktar, bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı değeri geçmeyebilir. Anılan hüküm, esas itibariyle BK'nın 61 ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmenin özel bir halidir ve zenginleşmeyenin iade borcu doğmaz. Davalının MK 722/2 hükmüne göre malzemenin sökülüp alınmasını istemek imkanı da bulunmaktadır. Davacının iyiniyetli olmadığı saptandığına göre; ifade edildiği üzere, malzeme sökülüp alınmaz ise, davacının yaptığı giderleri değil, giderler nedeniyle taşınmaz malikinin zenginleştiği miktarın iadesini isteyebileceği düşünülerek yargılama yapılmalıdır. Taşınmaz malikinin mamelekinde bir artış bulunmamakta ise davanın reddine karar verilmelidir. Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporu az yukarıda açıklanan hususlara açıklık getiren bir rapor değildir.Mahkemece açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hükmün kurulması bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.01.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.