Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13173 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6122 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KOCAELİ 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 10/09/2013NUMARASI : 2011/154-2013/221Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; davacı idare tarafından yapılan 14.01.2008 tarihli kontrolde, davalıya ait tesis içinde bir adet kuyu olduğu, tesisin su ihtiyacını bu kuyudan sağladığı tespit edildiğinden, sayaçsız şebeke harici su kullanım tutanağı tanzim edildiğini; devam eden tarihlerde de tutanaklar tutulduğunu ve su bedeli tahakkuku yapıldığını; davalı firmanın, şu ana kadar abone olmadığını ve bedeli de ödemediğini; alacağın tahsili için yapılan icra takibine de haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıdan alınan herhangi bir hizmetin bulunmadığını, dolayısıyla bir borçlarının da olmadığını; davacı idarenin Tarifeler Yönetmeliği ile cezalandırma yapamayacağını, Anayasaya aykırı olduğunu; taşınmazı 2007 yılı Kasım ayında satın aldıklarını, faaliyete ise 2009 yılında geçtiklerini, bu sebeple, 2009 yılından önce sarfiyat ve kullanım olmadığını savunarak; davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatı istemiştir.Mahkemece; davalının işyerinde tükettiği atıksu nedeniyle davacı ile abonelik sözleşmesi yapmadığı, söz konusu yerde davacının kanalizasyon şebekesi mevcut olduğu halde, davalının, bu şebekeye bağlantı yapmaksızın foseptik çukuruna pis su giderini deşarj ettiği bilirkişi raporuyla anlaşıldığından; Tarifeler Yönetmeliğinin 48.maddesine göre hesaplanan miktar üzerinden, davanın kısmen kabulü ile; itirazın, 47.441,90 TL asıl alacak ve 5.809,51 TL gecikme cezası ve 587,28 TL KDV bakımından iptaline, 47.441,90 TL'ye takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, Tarifeler Yönetmeliği'nin "Kullanılmış Suların Uzaklaştırılması(ATIKSU)" başlıklı 60.maddesinin 1/b maddesinin 3.bendinde; "Tutanak tarihinden itibaren 30 gün içerisinde sayaç bağlayıp abonelik işlemlerini tamamlamayanlar; Bunlara abonelik tesis edilinceye kadar; tespit edilebilmişse kullanımın başladığı tarihten, edilememiş ise bulunduğu bölgenin İ.. İ.. hizmet sınırlarına dahil olduğu tarihten itibaren, literatür bilgilerinden (kuruluşun ait olduğu sektörün özellikleri, üretimin biçimi, çalışan kişi sayısı ve benzer iş kollarında yapılan incelemeler veya bilirkişi raporları dikkate alınarak) hesaplanan tüketim, ilgili abone grubuna ilişkin yürürlükteki atıksu tarifesi üzerinden 2 kat bedelle tahakkuk ettirilir; ilave olarak (İİ) maddesinde belirtilen idari para cezası uygulanır. Bu kullanıcılara abone olup sayaç bağlanıncaya kadar bir önceki dönem tüketimi 2 ile çarpılmak suretiyle ait oldukları abone grubunun atıksu tarife bedeli üzerinden arttırılarak tahakkuk yapılır" hükmüne yer verilmiştir. Son cümledeki "Bu kullanıcılara, abone olup sayaç bağlanıncaya kadar bir önceki dönem tüketimi 2 ile çarpılmak suretiyle ait oldukları abone grubunun atıksu tarife bedeli üzerinden artırılarak tahakkuk yapılır" ifadesinin; kullanıcı hakkında ilk tutanağa göre belirlenen günlük su tüketiminin, sonraki dönemde (sayaç bağlanıncaya kadar) 2 ile çarpılmak suretiyle tahakkuku şeklinde anlaşılması gerekir. Yoksa, sürekli tutanak düzenlenip, her bir tutanakla ilgili bir önceki tutanakta gösterilen günlük su tüketim miktarının 2 kat artırılarak ve katlanarak, (başlangıçta günlük 2 ton olan su tüketiminin son tutanakla günlük 1024 ton'a ulaştırılıp) fahiş miktarda fatura tahakkuku yoluna gidilmesi şeklinde anlaşılamaz.Mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklandığı üzere ilk tutanakta belirlenen günlük su tüketiminin sonraki dönem için 2 ile çarpılmak suretiyle hesaplama yaptırılarak, bilirkişi raporu alınması ve oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır.Yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.