Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13129 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9297 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasında görülen abonelik verilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dava dilekçesinde; su abonesi olmak için davalıya başvurduğunda kendisinden 2.016,00 TL kanal katılım payı bedeli istendiğini, abonelik tesisi için bu bedeli davalıya ödemek zorunda kaldığını, ayrıca aynı yerde bulunan diğer daireleri içinde abonelik tesisi için daire başına 2.016,00 TL ödemesinin talep edildiğini belirterek; dava konusu taşınmazlara kanal katılım payı ödenmeksizin abonelik sağlanmasını, 10 nolu daire için ödemek zorunda kaldığı bedelin de iadesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i, görev, yetki, derdestlik ve husumet itirazlarını ileri sürmüş, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davalının 2006 yılında kanalizasyon hattı tesis ettiği, dava konusu taşınmazın kanal vizesinin 12.10.2011 tarihinde alındığı, dolayısıyla taşınmazın kanal vizesi alındıktan sonra davalı idarenin taşınmazın bulunduğu yerde herhangi bir çalışmasının olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü cihetine gidilerek; 2,7,8,11,25,32,36 ve 38 nolu bağımsız bölümlere kanal katılım ve şebeke hisse bedeli alınmaksızın abonelik tesisi ile 10 nolu bağımsız bölüm için ödenen 2.016,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının maliki bulunduğu bağımsız bölümlere ilişkin ferdi su aboneliğinin tesisi için davalı idareye kanal katılım ve şebeke tesis bedeli ödemekle yükümlü olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 01.07.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 87 ve 88.maddesi ile bu kanuna dayalı olarak çıkarılan ...Tarifeler Yönetmeliği'nin 39.maddesi ve 3194 sayılı İmar Kanununun 30.maddesinin 3.fıkrası birlikte değerlendirildiğinde; davalı idarenin yasanın yürürlük tarihinden sonra yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapmış olması, mevcutlarını iyileştirmesi halinde, tesislerin hizmet edeceği saha dâhilinde bulunan gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payı talep hakkı bulunduğu açıktır. Davalı tarafça hizmet götürüldüğünün kanıtlanması halinde iskan öncesi ve sonrası ayrımı yapılmaksızın hizmetten yararlanan davacı kanal katılım bedelinden sorumlu olur.Hal böyle olunca mahkemece; davacının kanal katılım payı ve şebeke hisse bedelinden sorumlu olduğunun kabulü ile bilirkişi marifetiyle davacının ödemekle yükümlü bulunduğu kanal katılım ve şebeke tesis bedelinin, abonelik başvuru tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümleri dikkate alınarak belirlenmesi ve sonucu dairesinde bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.