MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, taraflarca temyiz edilmiş, hükmün duruşmalı olarak incelenmesi davalı tarafça istenilmekle, daha önceden belirlenen 22.11.2016 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Av. ... ile davacılar vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14:00' e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili; müvekkili şirketlerin, 23.03.2009 tarihinde davalı şirketlerce oluşturulan ortak girişim adına ülkeye gelecek ve gidecek her türlü malın işlemini mevcut usullere göre gümrüklemek ve adresine teslim etmek üzere hazırlanan gümrük müşavirliği sözleşmesini imzaladığını, sözleşme süresinin 48 ay olarak belirlendiğini, davalı tarafın ödenecek ücretleri yüksek bulması nedeniyle sözleşmenin 15. maddesinin yeniden revize edildiğini, ancak davalı tarafın 06.04.2010 tarihli ihtarnameyle sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, bu nedenle müvekkili şirketlerin müspet zararının 2.000.000 TL'yi aştığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 500.000 TL tazminatın fesih tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 21.02.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 761.575 TL'ye artırmıştır.Davalılar vekili; 23.03.2009 tarihli sözleşmenin ilgili maddelerinde farklı gerekçelerle belirlenmiş masraf ve ücretlerin, piyasada aynı hizmeti vermekte olan müşavirlik firmalarına göre oldukça fahiş olduğunu, 01.02.2010 tarihinde yapılan ek sözleşme ve fiyat revizyonlarına rağmen masraf ve ücretlerin yine de piyasa fiyatlarının üzerinde kaldığını, bu hususun düzeltilmesi hususundaki taleplerin davacı tarafa bildirildiğini, ancak uzlaşma sağlanamadığını, bu nedenle sözleşmenin 06.04.2010 tarihli ihtarname ile haklı olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davalı ortak girişimin sözleşmeyi haksız olarak feshettiği, sözleşmeyi haksız fesheden davalı tarafın 818 sayılı BK'nun 96. maddesi gereğince davacı tarafın müsbet zararını tazmin etmekle yükümlü olduğu, taraflarca sözleşme süresinin 48 ay olarak belirlendiği, haksız feshin sözleşmenin yürürlüğe girmesinden 1 sene sonra gerçekleşmesi nedeniyle davacı tarafın geriye kalan dönemde elde edebileceği kardan yoksun kaldığı gerekçesiyle, gümrük müşaviri bilirkişi tarafından hazırlanan 21.12.2012 tarihli rapor esas alınarak; davanın kısmen kabulüne, 609.620 TL tazminatın 500.000 TL' lik kısmının dava tarihinden, 109.620 TL'lik kısmının ise ıslah tarihinden işleyecek değişen oranda avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2- Davacı tarafın, bilirkişice belirlenen tazminattan Kurumlar Vergisinin mahsup edilmesine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dava, tacir olan taraflar arasındaki gümrük müşavirliği sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği iddiasıyla uğranılan müspet zararın (kar kaybının) tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece davacı yararına hükmedilen tazminat, davalı taraftan tahsil edildikten sonra, davacı tarafça bilançoya gelir olarak kaydedilecek ve kurumlar vergisi matrahına dahil edilerek yeniden vergilendirilecektir. Bu nedenle, mahkemece çifte vergilendirmeye neden olacak şekilde, bilirkişice hesap edilen tazminat miktarından kurumlar vergisinin mahsup edilmesi ve geriye kalan miktara hükmedilmesi doğru görülmemiştir.3- Davalı tarafın bilirkişi raporuna yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davaya konu sözleşme, davalı tarafça yapımı üstlenilen metro inşaatında kullanılacak ithal eşyaların gümrük işlemlerinin davacı tarafça yerine getirilmesi amacıyla imzalanmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava dışı belediye tarafından hazırlanan ve davalı tarafça yapımı üstlenilen metro inşaatında kullanılacağı varsayılan "Yurt Dışından Temin Edilecek Makina ve Teçhizat Listesi" başlıklı belgede yer alan eşyalar esas alınarak, mahrum kalınan kar kaybı belirlenmiştir.Davalı taraf, bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren 19.03.2013 tarihli dilekçede, üstlendiği metro inşaatını tamamladığını bildirmiştir. Buna göre, davalı tarafça üstlenilen iş nedeniyle ithal edilen eşyalar belli iken, varsayıma dayalı olarak hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edilmesi doğru değildir.Ayrıca, TBK'nun 408. (BK'nun 325.) maddesi uyarınca; mahrum kalınan karın hesabında, davacı tarafın işin tamamlanmaması dolayısıyla sağladığı tasarrufun, başka bir iş almışsa oradan elde ettiği karın veya böyle bir iş bulmaktan kasten kaçınmışsa kazanacağı miktarın düşülmesi zorunludur. Bu hususları değerlendirmeyen bilirkişi raporuna dayanılarak, kar mahrumiyetinin karar altına alınması usul ve yasaya aykırıdır.Buna göre mahkemece; davalı tarafça üstlenilen metro inşaatı ile ilgili bilgi ve belgeler iş sahibi olan belediyeden getirtilmeli, sonrasında ise bu bilgi ve belgeler ile davalı ortak girişimin ticari defterleri üzerinde yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılmak suretiyle ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, HUMK.nun 428. maddesi gereğince hükmün ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen her iki taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.350 TL vekalet ücretinin yek diğerinden alınıp yek diğerine verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/I maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.