Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1308 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3187 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : .... 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 23/09/2014NUMARASI : 2013/791-2014/649DAVACI : N.. Y.. VEK.AV.R....DAVALI : S.. Ş.. VEK.AV.E....Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, tarafların Bakırköy 2. Aile Mahkemesinin 2012/698-E. 2013/455-K. Sayılı ilamıyla boşandıklarını, düğünde müvekkiline takılan takıların davalı tarafta kaldığını, her ne kadar davalı taraf boşanma davasındaki beyanlarında takıların düğün masrafları için bozdurulduğunu iddia etmiş olsa da bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, kaldı ki bir an için bu iddianın doğru olduğu kabul edilse dahi, müvekkilinin rızası dışında bozdurulan takıların davalı tarafça müvekkiline iadesinin zorunlu olduğunu belirterek, nitelik ve özellikleri tek tek sayılan ziynet eşyalarının aynen ya da bu mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 19.08.2014 tarihli dilekçesi ile talebini 25.928 TL olarak ıslah etmiş ve ıslah harcını tamamlamıştır. Davalı cevap dilekçesinde, boşanma davası sırasında düzenlenen eşya teslim protokolü ile ziynet eşyaları dahil tüm eşyalarının davalıya teslim edildiğini ve bunun üzerine davacının boşanma davasında tüm eşya taleplerinden vazgeçtiğini, düğün takılarının çok büyük kısmının davacının rızası ile düğün borçlarını ödemek için bozdurulduğunu ve kalan tüm takıların ise davacı tarafça götürüldüğünü belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile 25.928 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.HMK. 297. Maddesi (HUMK. md. 388) gereğince; mahkemenin, hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında, açık ve tereddüde yol açmayacak şekilde infazı kabil karar vermesi gerekir. Davacı dilekçesinde, öncelikle eşyaların aynen iadesinin talep edilmiş olması karşısıda, hükümde davacının talebine uygun olarak öncelikle davacıya iadesine karar verilen eşyaların tür ve nitelikleri de açıklanmak sureti ile aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin iadesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus göz ardı edilerek, eşyaların yalnızca bedelinin davacıya iadesine şeklinde infazı mümkün olmayan bir karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bununla birlikte, davacı taraf dava dilekçesinde, trabzon seti olarak tabir edilen takı seti içerisinde yer alan ve yedi sıra altından oluştuğu belirtilen bilekliğin iadesini talep etmiş olmasına karşın, mahkemece, bilirkişi raporu esas alınmak sureti ile onyedi sıradan oluşan bilekliğin bedelinin davacıya iadesine karar verilmiştir.HUMK. 74.maddesinde; "Kanunu Medeni ile muayyen hükümler mahfuz olmak üzere hakim her iki tarafın iddia ve müdafaalarıyla mukayyet olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Tahakkuk edecek hale göre talepten noksan ile hüküm caizdir" düzenlemesi bulunduğu gibi;HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yer almaktadır.Buna göre, mahkemece, davacının talebinin yedi sıra altından oluşan bileklik yönünde olduğu gözetilmeksizin, davacının talebini aşar şekilde onyedi sıra altından oluşan bilekliğin bedelinin davacıya iadesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.