Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13054 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6119 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İZMİR 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 19/12/2013NUMARASI : 2010/941-2013/1512Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı dava dilekçesinde; Menemen .. Mah. ...i Sok. No: 41 adresindeki meskeninde davalı idarenin 11409511 sayılı su abonesi olduğunu, 2007 yılı 10.ayında davalı idareye su aboneliği devredildikten sonra 09.05.2009 tarihinde meskene yeni su saati takıldığını ancak idarenin 2008 ve 2009 yıllarına ait su sarfiyatı tutarının 10.720,81TL olduğunu, bu rakamın 24 ay için çok fahiş bir rakam olduğunu 4 nüfuslu bir aile olduğunu, bu kadar su tüketilmesinin mümkün olmadığını, yüksek sarfiyatın su saatinin bozukluğundan kaynaklandığını, bu kadar su harcamasının mümkün olmadığını belirterek emsal meskenlerin sarfiyatına göre tahakkuk yapılması gerektiğini belirterek mağduriyetine sebep olan haksızlığın kaldırılması ve hakkında açılan takibin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması, evinde sarf edilen su miktarının emsal alınarak tahakkuk yapılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde, aboneliğin 23.07.2004 tarih ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi yasasına istinaden İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde kalan Menemen Belediyesinin bilgisayar ortamında 10.09.2007 tarihinde devrettiği abonelerden olduğunu, davacı aboneye su veren 248873 seri nolu sayacın idareye devrinden itibaren sarfiyat kaydetmediğinden 10.04.2009 tarihinde 2101777 seri nolu yeni sayaçla değiştirildiği, aboneye 06-07-08-09-10-11- 12/2008 ile 01-02-03-04/2009 aylarında sadece aylık bakım ücreti tahakkuk ettirildiğini, sayaç tüketim kaydetmediğinden İzsu Tarifeler Yönetmeliğinin 16/A maddesine istinaden sayacın çalışmadığı 09.09.2007 ile 10.04.2009 tarihleri arasında yeni sayacın tüketimleri baz alınarak kıyaslama sonucu 1384 m3 tüketim karşılığı 6.294,72 TL kıyas su bedelinin Temmuz 2009 dönemine yüklendiğini, yapılan işlemin uygun olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, kayıt yapmayan su sayacına ilişkin tahakkuk ettirilen 10.720,81 TL su borcu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin birinci fıkrasının ( c ) bendinde, hükmün “Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” kapsadığı, ikinci fıkrasında ise, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği ifade edilmiştir.Yerel mahkemece tesis edilen hükmün gerekçesinde, “…İZSU Tarifeler Yönetmeliğinin 16/c maddesinde; sayaç ilk abonelik yılı bittikten sonra herhangi bir devre (dönem) içinde durmuş ise; varsa bir evvelki yılın aynı devresine ait sarfiyatı yok ise; yıllık sarfiyat ortalaması baz alınarak ilgili devre (dönem) tarifeleri ile tahakkuk yapılır. düzenlemesi bulunup Menemen Belediyesi tarafından düzenlenen tahakkuk föylerinde ihtilafsız dönem bulunduğu anlaşıldığından ihtilafsız dönem varken yeni takılan sayaca göre işlem yapılamayacağından Tarifeler Yönetmeliği'nin 16/c maddesi uyarınca bilirkişiden rapor alınmış; davacının 1.970,00 TL tüketim bedelinden sorumlu olduğu anlaşılmış; davanın kısmen kabulüyle, davacının 11286277 nolu su aboneliğinden kaynaklı 13.10.2011- 13.12.2011 dönemine ait 23.12.2011 son ödeme tarihli 1.970,00 TL bedelli faturadan 80.02 TL borçlu olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”, ifadeleri yer almakta iken, hüküm kısmında ise, “açılan davanın kısmen kabulüyle, davacının İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2010/9277 takip sayılı dosyasında 980,20 TL asıl alacak (KDV dahil), 96,80 TL işlemiş faizden borçlu olduğunun tespitine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına” şeklinde karar verilmiş olup, bu suretle, gerekçeyle hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulduğu anlaşılmıştır. Ayrıca kurulan hüküm; talep, mahkemece esas alınan bilirkişi raporu ve icra dosyasıyla da uyumlu değildir. Bu durum, yukarıda belirtilen HMK hükümlerine aykırı olup, bozma nedeni oluşturmaktadır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.