MAHKEMESİ : KONYA 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2012/1042-2013/1005Taraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların dört yıl önce evlendiklerini, davalı ve davalının annesi ve babasının sürekli müvekkiline baskı yapıp aşağıladıklarını, davalının babasının talimatı dışında hiç inisiyatif kullanamayan bir kişiliğe sahip olduğunu, en son davalının babası ve annesinin müvekkilini babasının evine bıraktıklarını, daha sonra davalı ve babasının müvekkilini hiç arayıp sormadığını, müvekkilinin yakınlarının defalarca aracı olarak gittiğini ancak davalının "ben bilmem babam bilir" dediğini, davalının babasının da tarafları bir araya getirmek istemediğini ve boşandıracağını söyleyerek aracıları geri çevirdiğini, müvekkilinin ayrı yaşamakta haklı olduğunu, müvekkilinin ev hanımı olup gelirinin olmadığını, davalının ise sanayici olduğunu ve iyi bir gelirinin bulunduğunu belirterek, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının hamileliğiyle ilgili kocasını kandırdığının ortaya çıkması üzerine kendi annesi ve babasının davacıyı götürmesiyle evden ayrıldığını, ayrı yaşama hakkına sahip olmayan davacının davasının reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacının davasının kısmen kabulüne; davacı lehine dava tarihi olan 31/12/2012 tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine konunda öngörülen önlemleri alır. Aynı Yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır. Buna göre davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve ayrı yaşamada haklılık olgusunun kanıtlanması gerekir. Dosya içeriğine göre; davacının ev hanımı olduğu, ailesi ile birlikte yaşadığı, malvarlığının olmadığı; davalının ise sanayide çalıştığı, aylık 800,00-900,00 TL kazandığı, ailesi ile birlikte ikamet ettiği, kira ödemediği anlaşılmaktadır.Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, tedbir nafakasının niteliği, davalının tespit edilen gelir durumu, nazara alındığında hükmedilen nafaka miktarı fazla olup, Türk Medeni Kanunu'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiştir. Bu itibarla davalı tarafın temyiz itirazları yerinde görülerek hükmün bozulması gerekmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; davacının giderleriyle ve nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde, hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.