MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ.Dava dilekçesinde ....953 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vek.Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı Hazine vek.Av....... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 29.01.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalıdan 08.01.2007 tarihli sözleşme ile 3907 parseldeki taşınmazı satın aldığını, tapuda devrinin yapıldığını, taşınmaz bedeli 37.000 TL’nin davalıya ödendiğini, daha sonra ...... tarafından açılan dava sonucunda ....687 m²’lik kısmının orman sınırları içinde kalması nedeniyle mahkemece, tapu kaydının iptali ile dava dışı ..... adına tescil edildiğini belirterek, taşınmazın tamamı için ödenen miktardan, tapu kaydının iptal edilen kısma isabet eden ....953 TL’nin (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere) davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, dava konusu taşınmazı ihale ile .... Defterdarlığından ........1996 tarihinde satın aldığını, davacının kendi isteği ile satın aldığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini beyan etmiştir.Davaya ihbar olunan Hazine vekili davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacının taşınmazı 08.01.2007 tarihinde satın aldıktan sonra, ..... tarafından ....08.2008 tarihinde açılan dava sonucunda bir kısmının tapu kaydının iptaline karar verilse de davalının bu durumu bilmeden iyiniyetli sattığı için davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dava konusu 3907 parseldeki taşınmazın tapu kaydına göre davalının ....850 m² olarak ........1996 tarihinde Hazineden satın aldığı, aynı ....850 m² olarak davacıya 08.01.2007 tarihinde tapuda devrinin yapıldığı anlaşılmaktadır.Dava dışı ..... tarafından davacı aleyhine açılan ....08.2008 tarihli dava sonucunda 3907 parseldeki 1687.50 m²’lik kısmının kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kaldığından bahisle tapu kaydının iptali ile ..... adına tesciline karar verildiği, ....03.2009 tarihli kararın ....... Dairesinin ....07.2009 tarihli ilamı ile “Baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının davalıya hiçbir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (izhari) olduğunu, sicilin yolsuz ve geçersiz olması nedeniyle “iyiniyetle” edinme kuralının uygulanmayacağı belirtilerek onama kararı verilmiş, hüküm ....09.2009 tarihinde kesinleşmiştir.Davada, davacının davalıdan satın aldığı taşınmazın bir kısmının tapusunun iptal edilmesi nedeniyle davalıya haksız yere ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme kurallarına göre tahsili talep edilmektedir.Bilindiği üzere; Hukukumuzda, diğer çağdaş ... sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları, satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyiniyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla, Medeni Kanunun ....maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988 ve 989, tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023.maddesinin özel hükümleri getirilmiştir.Öte yandan, bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır. İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyiniyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke MK.nun 1023.maddesinde aynen “tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan ....kişinin bu kazanımı korunur” şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin ....fıkrasına göre “Bir ayni hak yolsuz olarak tecil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken ....kişi bu tescile dayanamaz” biçiminde öngörülmüştür (...................................).O halde, olayda sağlıklı bir sonuca varabilmek için hukuki sebebe istinat etmeyen tescil işleminin mülkiyet hakkını intikal ettirip ettiremeyeceği hususunu ve tapu kaydının iptaline ait mahkeme kararının niteliğini tesbitte zorunluluk vardır. Davalı üzerindeki tapu kaydının butlan suretiyle tesis edildiği mahkemece kabul edildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu iptal nedenine göre davalıyı iyiniyetli kabul etmek mümkün değildir. Kesinleşen iptal kararı bir adli gerçeği ifade edip, bunun aksinin iddia edilmesi ... bakımından kabul edilebilir bir iddia niteliği taşıyamaz. Tapu kaydının davalı üzerinde olması davalının iyiniyetli kabulünü gerektirir bir neden teşkil edemez. Tescil hukuki sebebe bağlı bir işlemdir. Diğer deyişle hukuki sebepten yoksun bir tescil yolsuz tescildir ve mülkiyetin intikalini sağlamaz (......................-.......).Tapu Sicilinin aleniyeti ilkesi karşısında taşınmazı teslim alırken o tarihte malikin kim olduğunu Tapu Dairesinde incelemeyen ve şekil, ehliyet bakımından yasanın aradığı koşulları ihtiva etmeyen hukuki işlem mutlak olarak geçersiz olup; bunu incelemeyen kimsenin Medeni Kanun'un ....maddesi karşısında iyiniyetli olduğu da kabul edilemez.Tescile sebep teşkil eden akit muteber olmadığı durumlarda mülkiyetin intikal etmeyeceği ve tapunun ipteline ilişkin yargı kararlarının beyani (izhari) bir karar olduğu, inşai nitelikte olmadığı, tashih davasının bir tesbit davası bulunduğu hususu doktrinde de kabul edilmektedir (.......). Bu bakımdan davacının tapusunun iptaline ilişkin karar kesinleştiği tarihe kadar davalıdan herhangi bir talep de bulunulmayacağı görüşüne de iştirak mümkün değildir. Olayda gerçek bir satış sözkonusu olmadığından, satış parası iade edilinceye kadar yararlanma hakkı tanıyan ....07.1940 gün, .../77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanması da mümkün olmamıştır. (.........).Davacının davalıdan satın aldığı taşınmazın ....687,50 m²’sinin 1974 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, daha sonra hata ile ikinci kadastro yapılarak yolsuz tescil yapıldığı anlaşıldığına göre baştan geçersiz tapu kaydına göre verilenlerin BK.nun 61-66.maddeleri (6098 sayılı TBK.nun 77-82.maddeleri) gereğince iadesi gerekir.Bu durumda, mahkemece; davanın esasına girilerek taraflardan delilleri sorulmak suretiyle oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ... duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.