Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1297 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17860 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 30.06.2015 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av.... geldi. Karşı taraf davalılardan .... vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra nevakısın giderilmesi bakımından dosya mahalline geri çevrilmiş, bu kez yeniden gelmekle; belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket ile davalı ... arasında inşaat yapmak amacıyla adi ortaklık kurulduğunu, sözleşmeye göre dava dışı ... inşaatının yapılmasına ilişkin ihaleye katıldıklarını ve MSB'nden alacakları 2.000.000 TL ihale bedelini diğer davalı ....'ne 06.01.2009 tarihli temlikname ile temlik ettiklerini, karşılığında 1.800.000 TL nakit kredi vermeyi taahhüt ettiğini, davalı ...nin kendisine temlik edilen alacağın 544.724 TL'sinden feragat etmesi nedeniyle temlik edilen miktarın 1.455.275.38 TL olduğunu, davalı ...'nin ödemeyi taahhüt ettiği miktardan 654.745 TL ödediğini, bakiye kısmını ödemediğini, diğer davalı ile anlaşarak davacıyı devre dışı bıraktıklarını belirterek davacı şirketin adi ortaklık sözleşmesine göre %70 payına düşen 458.421.85 TL'den fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000 TL'nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalı .... vekili cevabında, aynı konuda .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nde dava görüldüğünü, kesin hüküm olduğunu beyan etmiştir.Davalı .... vekili cevabında, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/40 E. sayılı dosyası ile dava sebebi, konusu ve tarafları aynı olduğundan bahisle davanın HMK'nun 114/1-i ve 115/2. maddeleri gereğince kesin hüküm nazara alınarak dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.HMK'nun 303/1. maddesinde “Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir dava da maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir” hükmü getirilmiştir.Buna göre kesin hükümden bahsedebilmek için aranan şartlar, her iki davada da müddeabihin, dava sebebinin ve taraflarının aynı olması gerekir.Daha önce görülen .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/40 E. - 2012/35 K. sayılı dava dosyası incelendiğinde, davacının ...., davalının ise sadece ...olduğu, davaya davalı tarafından ....'nin ihbar edildiği, 18.11.2009 tarihinde açılan davanın konusunun 06.01.2009 tarihli temliknameye dayalı davacının adi ortaklıktan kaynaklanan 1.300.000 TL alacaklı olduğu miktardan şimdilik 30.000 TL'nin davalıdan tahsilinin talep edildiği, mahkemece; 02.03.2012 tarihli kararı ile; davacı şirketin dava dışı .... ile kurdukları ... sözleşmesi gereğince adi ortaklıktan kaynaklanan alacak talebinde adi ortakların birlikte hareket etmesi gerektiği, ortakların payları oranında dava açma yetkilerinin olmadığından husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm 11.09.2012 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiş, bu dava ise 08.03.2013 tarihinde açılmıştır.Bu durumda, her iki davanın konusu aynı olsada, tarafları (.... yönünden) ve müddeabihi farklı olduğundan kesin hükümden bahsetmek mümkün değildir.Mahkemece; davanın esasına girilerek toplanacak delil durumuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.350 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.