Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12926 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5864 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 10. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 17/12/2013NUMARASI : 2013/151-2013/509Taraflar arasında görülen geçici elektrik aboneliği tesisi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde: Müvekkilinin dava dilekçesinde yazılı adreste bulunan dairelerde mülk sahibi olarak oturduğunu, söz konusu binanın müteahhit tarafından yarım bırakılmış olması sebebi ile mülk sahiplerince tamamlandığını, elektrik aboneliği için davalı idareye müracâat edilmesine rağmen iskân işlemleri tamamlanamadığı için taleplerinin reddedildiğini, oysa imar kanununun geçici 11.maddesi koşullarının varlığı nedeni ile geçici abonelik tesisinin gerektiğini beyanla Ankara ili ... İlçesi .....Mahallesi 37341 Ada 8 Parsel de bulunan 6, 9 ve 10 nolu dairelerin geçici abonelik işlemi tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Bağımsız bölümün bulunduğu binanın iskân ruhsatının olmadığını ve bu nedenle abonelik tesisi yapılamayacağını, geçici 11.madde uyarınca işlem yapılabilmesi için ise idareye şahsen müracâat edilerek, inşaat ilişik kesme işlemlerinin tamamlanmasının gerektiğini beyanla, davanı reddini talep etmiştir.Mahalli Mahkemece; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, İmar Kanununun geçici 11.maddesi kapsamında geçici elektrik aboneliği tesisine yönelik olduğu, davacının davadan önce davalı kuruma müracâat ettiği ve bu müracâatına binanın ruhsata uygun yapıldığına dair ve tesisatın fenni kurallara uygunluğuna dair belgenin de eklendiği, usulüne uygun müracâata rağmen ve koşulları oluşmasına rağmen davalının talebi reddettiği dava dilekçesine eklenen ve binanın fenni kurallar ve projeye uygun yapıldığı ve yüzde yüz oranında tamamlandığı anlaşıldığından, geçici 11.maddenin koşullarının var olduğu ve bu koşulların davadan önce davacı tarafça belgelendiği, yapı ruhsat tarihinin 28/03/2007 olduğu, binanın projeye uygun tamamlandığı, tesisatın fenni kurallara uygun olduğu, sunulan faturalar itibariyle taşınmazın başkaca alt yapı hizmetlerinden faydalandığı dolaysıyla geçici 11.madde koşullarının var olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; İmar Kanunu geçici 11.maddesinde belirtilen geçici elektrik aboneliği verilip verilmeyeceğine ilişkindir. 3194 sayılı İmar Kanununun Yapı kullanma izni başlıklı 30.maddesinde; “Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracâatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir” denilmektedir. Yine aynı kanunun Kullanma izni alınmamış yapılar başlıklı 31.maddesinde de; “İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir.” hükmü bulunmaktadır. Açıklanan madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde yapı kullanma (iskan) izni verilmeyen veya alınmayan yapıların izin alınıncaya kadar belediye hizmetlerinden ve tesislerinden faydalanamayacakları açıktır.Hâl böyle iken, yasa koyucu; ülkemizde, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış olup, buna rağmen yapı kullanma (iskân) izni alınmamış birçok yapının bulunması nedeniyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, 3194 sayılı İmar Kanununa 5784 sayılı yasanın 25. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesi ile bir istisna getirmiştir. 26/07/2008 tarihinde yürürlüğe giren bu madde; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon ve doğalgaz gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi hâlinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak, geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması hâlinde, aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür.” hükmünü ihtiva etmektedir.Somut olaya gelince; davacıya ait bağımsız bölümün yer aldığı binanın yapı (inşaat) ruhsatının 28/03/2007 tarihinde alındığı, ancak; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon ve doğalgaz hizmetlerinin götürüldüğünün belgelenmediği, kaldı ki; 09/12/2013 tarihli bilirkişi raporunda (gerekçeleri de açıklanmak suretiyle) davacıya ait 6, 9 ve 10 nolu dairelere ferdi geçici abonelik verilmesinin uygun olmadığı da belirtilmesine rağmen, İmar Kanununun geçici 11.maddesinde ifade edilen istisnai hâlin, eldeki dava bakımından uygulanıp uygulanamayacağı tartışılmalıdır. Şu durumda, mahkemece; davacıya, diğer şartlar yanında, İmar Kanunu geçici 11.maddede aranan; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon ve doğalgaz gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi imkanı verilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.