MAHKEMESİ : ZİLE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/12/2013NUMARASI : 2006/492-2013/417Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacılar vekili dilekçesi ile; müvekkillerinin evinin bahçesinde bulunan davalı TEDAŞ'a ait elektrik direğindeki kabloların bir kısmının arızalı olduğu gerekçesi ile davacıların komşusu olan davalı İ.. T..'e ait evin elektriğinin kesildiğini, buna rağmen davalı İbrahim'in söz konusu elektrik direğinden kanca ile evine elektrik çektiğini, bu sırada yalıtımı bozulan kablolardan direği toprağa sabitleyen lenteye elektriğin geçtiğini, davacıların kızı 05.01.2005 doğumlu Alev'in lenteye temas ederek akıma kapıldığı ve hayatını kaybettiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, davacılar lehine ayrı ayrı 500'er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 10.000'er TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı TEDAŞ vekili cevap dilekçesi ile; davanın ÇEDAŞ'a yöneltilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, olayda diğer davalı İbrahim ile davacıların sorumlu olduklarını savunarak davanın reddini dilemiştir.Davalı ÇEDAŞ vekili cevap dilekçesi ile; olayda müvekkilinin kusuru olmadığını, davaya konu direkteki kabloların arızalı olması nedeniyle davalı İbrahim'in elektriğinin kesildiğini ve kendisine yeni kablo alması halinde elektrik verileceğinin bildirilmesine rağmen kaçak elektrik kullandığından İbrahim'in ve ölenin bakım sorumluluğunu yerine getirmeyen davacıların kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Diğer davalı İ.. T.. vekili cevap dilekçesi ile; olayda sorumluluğun TEDAŞ'a ait olduğunu, kurum çalışanlarının arızayı gidereceği yerde vatandaşı elektriksiz bıraktıklarını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kabulüyle, davacı E.. A.. yönünden 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 10.000,00 TL manevi tazminatın, davacı H.. A.. yönünden 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 10.000,00 TL manevi tazminatın 20/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-) Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davalı Çamlıbel EDAŞ'ın ve diğer davalı İbrahim ile İbrahim'in kabloları bağlattığı dava dışı şahısların asli kusurlu oldukları, ölen küçüğün ise kusuru bulunmadığı belirtilmiştir. Olayın gelişimi gözetildiğinde davacı anne ve babanın yaralanan küçüğün gözetim ve denetimi ile sorumlu olduklarından kusurları bulunup bulunmadığı değerlendirilmemiştir. Bu durumda, olay nedeniyle vefat eden küçüğün yaşı da gözetilerek, davacı anne ve babanın zarar doğurucu eylem nedeniyle bölüşük kusurunun bulunup bulunmadığı araştırılmalı, gerektiğinde konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınmalı ve bundan sonra bu yön tartışılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. 2-) Yine yukarıda bahsedilen hükme esas alınan bilirkişi raporunda; yalnız asli ve tali kusur ayrımı yapılmış, kusur oranları ayrıntılı bir şekilde belirtilmemiş olduğu görülmektedir.O halde mahkemece yapılacak iş; uzman bilirkişiden tarafların kusur paylarını ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık şekilde belirten rapor alınarak sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.