Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12797 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5450 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : ANKARA 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/11/2013NUMARASI : 2013/70-2013/712Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı banka tarafından davalı Bağ-Kur mükellefi A.. A..'ın geçmiş dönem borçlarına ait 4.459,57 TL'nin davacı bankaca Dağkapı Şubesi müşterisi R.. E..'nun hesabından sehven diğer davalı SGK hesabına ödendiğini, R.. E..'nun itirazı ve talebi üzerine bankaca adı geçene ödeme yapıldığını, sehven yapılan ödemenin iadesi için davalılara noter kanalıyla ihtarname gönderilmesine rağmen davalıların ödemede bulunmadıklarını, haklarında icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili cevabında; diğer davalı A.. A..'ın geçmiş dönem prim borçları için SGK'ya yatırılan tutarın A.. A..'ın hiçbir talebi olmaksızın davacı Bankaya iadesinin mümkün olmadığını, SGK'nın sigortalının talebi ile işlem yapmakla yükümlü olduğunu, sebepsiz zenginleşenin davalı SGK olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; davacı banka tarafından yapılan yanlış işlem nedeniyle davalıların sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmiştir.Sebepsiz zenginleşme, BK.nun 61-66.maddeleri (TBK.nun 72-82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en temel özelliği şahsilik prensibi gereğince kime karşı zenginleşme olduysa ona karşı talepte bulunulması gerekir.Somut olayda; davacı banka tarafından yapılan yanlış işlem nedeniyle, dava dışı R..E.. hesabından SGK mükellefi davalı A.. A..'ın geçmiş dönem borçlarına ait 4.459,57 TL'nin diğer davalı SGK hesabına ödendiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, davacı banka tarafından gerçekleştirilen yanlış bankacılık hizmeti nedeniyle, davalı A.. A..'ın prim borçlarının ödendiği, havale işlemi nedeniyle asıl zenginleşenin davalı A.. A..lduğu davalı SGK'nın zenginleşmesinin bulunmadığı sabittir.Hal böyle olunca, davalı SGK yönünden BK.nun 61-66.maddeleri (TBK.nun 72-82.maddeleri) de düzenlenen sebepsiz zenginleşme şartlarının oluşmadığı düşünülmeden yanılgılı değerlendirme ile davalı SGK aleyhine açılan davanın da kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.