Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1279 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8869 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : HARRAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/01/2014NUMARASI : 2013/28-2014/10Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin ticarethane abonesi olduğunu, kaçak elektrik kullanıldığı belirtilerek davalı tarafından kaçak elektrik ve eksik tüketim bedeli tahakkuk ettirdiğini öne sürerek, müvekkilinin davalıya 57.945,81 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 57.945,81 TL borçlu olmadığının, 1.782,89 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü resmi gazetede yayınlanarak 1.3.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15.madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararının "C)Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı bölümünde; “Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen kullanım yerinde tüketilen elektrik enerjisi miktarı;1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;a)Tüm müşteriler için öncelikle ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre, (Kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki dönem ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.)b)Doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa;1)Meskenlerde, bağlantı gücü ve ortalama aylık çalışma saatine göre (buradaki bağlantı gücü, proje varsa projesinde belirtilen gücün kullanma faktörü olan 0,60’ı, projesi yok ise, basit yapılarda 3 (üç) kW, diğerlerinde 5 (beş) kW’ın altında olmamak üzere) yöresel özellikler ve benzer yapılar göz önüne alınarak,2)Müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve ortalama aylık çalışma saatine göre,3)Meskenler ve müstakil trafolular hariç olmak üzere diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW’ın altında olmamak üzere ortalama aylık çalışma saatlerine göre hesaplanır.” hükmü yer almaktadır.Somut olayda, kaçak elektrik tespit tutanağında, davacının ticarethane abonesi olup, sayaca gelen akımı kesmek suretiyle kaçak elektrik kullanıldığı açıklanmış; bu rapora istinaden davalı tarafından kaçak elektrik ve kaçak ek tahakkuku yapılmıştır. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davalı kurumun davacıdan talep edebilceği toplam bedelin 1.782,89 TL olduğu belirtilmiş, davalı vekili ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru kaydetmiş sayaç değeri söz konusu olmadığından, trafo gücü üzerinden tahakkuk yapılması gerektiğini vurgulayarak gerekçelerini de göstermek suretiyle ayrıntılı şekilde bilirkişi raporuna itiraz etmiş, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Talep edilen kaçak ve kaçak ek tahakkuk bedelinin yönetmelik ve yukarıda açıklanan 622 sayılı kurul kararının “Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı bölümünde açıklanan yöntemle hesaplanması ve davalı vekilinin itirazlarının ilgili kanun ve yönetmelikler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan isteyebileceği bedelin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı kurul kararı hükümlerine göre hesaplanması ve davalı vekilinin itirazlarının karşılanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.