MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamı üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDava, tarımsal sulama abonesi olan ancak dava konusu aboneliklere ilişkin taşınmazları kiraya vererek kullanmayan davacının davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen 20.075,40 TL kaçak ve 25.559,10 TL kaçak ek tahakkuku nedeniyle borçlu olmadığıının tespiti istemine ilişkindir. Davalı yapılan tahakkukukun usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; sözkonusu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş; Dairemizin, 20.11.2013 tarih, 2013/13369 Esas- 2013/16338 Karar sayılı ilamıyla “..fiili kullanıcının eyleminden doğan kaçak kullanım bedelinden abonenin de kaçak kullananla birlikte müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle ile bozma kararı verilmiştir. Mahkemece; Dairemizin, 20.11.2013 tarih, 2013/13369 Esas-2013/16338 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, davanın kısmen kabulü ile, davacıya davalı ... tarafından 17.09.2010 ve 24.06.2011 tarihli kaçak ve kaçak ek tahakkuku olarak tahakkuk ettirilen 45.634,50 TL'lik borca ilişkin olarak davacının bu borcun 13.746,78 TL'sinden davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; sözkonusu karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.Somut olayda, davalı çalışanları tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanaklarında ve ... İl Müdürlüğü Ölçüler Ve Ayarlar Şube Müdürlüğünce düzenlenen 09.08.2010 28062 Nolu Sayaç Ayar Raporundan, "TC mühürlerinin açılıp tekrar kapatıldığı ayrıca optik portla yapılan hafıza bilgileri okumasında sayaç üst kapağının 06.04.2008 tarihinde saat 2.00 de açıldığını gösteren kaydın olduğu, orjinal ana kartın değiştirilmiş olduğu, bu suretle sayaca müdahale edilmiş olduğu anlaşılmış, bu tutanaklara istinaden davalı tarafından kaçak elektrik tahakkuku yapılmıştır. Tutanak tarihinde davacının tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığı sabit olduğundan, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine ve 622 Sayılı Kararına göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği, kuşkusuzdur.Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı Kararının 1/B maddesinde kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak kaçak tahakkukunda esas alınacak süreler belirlenmiştir. Buna göre;''1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;a) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak alınır.Bu sürenin dışında müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak yukarıdaki paragraf çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. Bu süre 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz.b) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesinin veya her ikisinin de yapılmadığı yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün alınır.''Dava konusu kaçak tahakkuk ve ek tahakkuk tutanağında süreler; 41 ve 107 gün üzerinden hesaplanmasına rağmen, hükme esas bilirkişi raporunda kaçak tahakkuku yönünden 24, ek tahakuk yönünden 92 gün üzerinden hesaplama yapılmış; davalı Kurumca düzenlenen tutanaklarda esas alınan gün sayısından ayrılma gerekçesi açıklanmamıştır.Bu itibarla, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği bedelin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı kurul kararı hükümlerine göre ve davalı kurumca yapılan tahakkuklardan ayrılma gerekçesi de izah kılınarak hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.