MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı, 2013 doğumlu davalı babayla nesep bağı tanıma yoluyla kurulan müşterek çocuk lehine aylık 500 TL nafakaya hükmolunmasını ve sözkonusu nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde;asgari ücretle çalıştığını, boşandığı eş ve çoçuklarına da 400 TL nafaka ödediğini, enfazla ödeyebileceği miktarın 100 TL olacağını beyanla ilk etapda davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; dava tarihinden geçerli olmak üzere tarafların müşterek çccuğu Yağmur Karakaya adına 125 TL nafakanın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.1-)TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır".Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1).İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir.Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının ilkokul mezunu, ev hanımı olup, 2 ayda bir 500 TL dul maaşı ile belediyeden aylık 75 TL gıda yardımı aldığı, 2007 de ölen kocasından da bir çoçuğu olduğu, iki çoçuğuyla birlikte kaldığı; davalının asgari ücretle mobilyacıda çalıştığı, 4 çocuğu daha olduğu, annesine ait evde ailesiyle birlikte kaldığı, üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul ve aracının bulunmadığı; müşterek çocuğun ise 2013 doğumlu olduğu anlaşılmıştır.Bu itibarla; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun daha yüksek miktar iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile müşterek çocuk için 125 TL nafakaya hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir . 2-) Bir davada birden fazla istek kalemlerini içeren talepte bulunulması halinde mahkemece bu istek kalemlerinin her biri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi zorunludur.Somut olaya gelince; davacı, hükmedilecek nafaka miktarının mahkemece takdir edilecek (ÜFE) oran dahilinde artırılmasını talep etmiş olmasına rağmen, mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda bir ve ikinci bentlerde açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.