Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12650 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11722 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDava; davalının kaçak elektrik kullandığından bahisle düzenlenen tutanak nedeniyle tahakkuk eden bedelin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.Mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasındaki ... 9. İcra 2009/8185 sayılı takip dosyası itibarı ile, davalı itirazının kısmen iptali ile icra takibinin 99,72TL asıl alacak ve 127,93TL gecikme zammı ile KDV alacağı miktarları ile devamına, davacı tarafın fazlaya ilişkin miktar ve talepleri ile icra tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava tarihinde (17.01.2013) yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar." hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karsılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.Somut olayda dosya arasında bulunan, kaçak elektrik tespit tutanağında, kaçak elektrik fatura bildiriminde ve abone borcu görüntüleme belgesinde davalının mesken abonesi olduğu belirtilmekte ne var ki dosya arasında davacı şirket ile davalı arasında imzalanan abonelik sözleşmesi bulunmamaktadır.O halde mahkemece; öncelikte davacı şirket ile davalı arasında imzalanan abonelik sözleşmesi dosyaya celp edilerek, davalının mesken abonesi olup olmadığı tespit edilmeli, şayet; taraflar arasında, dava tarihinde davaya konu tesisata ilişkin abonelik sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmenin davalıya ait meskenin elektrik ihtiyacının karşılanması amacıyla yapıldığı anlaşılırsa, davalının 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici olduğu, bu duruma göre uyuşmazlığın çözümünün Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisinde bulunduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmelidir.Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.