MAHKEMESİ :SULH ... MAHKEMESİDava dilekçesinde ....500 TL alacak için itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının dava dışı ...........'a borç para verdiğini, borcunu ödemeyince borçlusu (..........) davalı ...'ın olduğu dava konusu senedi verdiğini, davalının senet bedelini ödemediğini belirterek, ....500 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir.Davalı, duruşmalara gelmediği gibi cevap dilekçesi de vermemiştir.Mahkemece, davacının alacağını ispat etmek için tüm delillerini kesin süreye rağmen ibraz etmediği ve dosya kapsamından davalıdan alacaklı olduğu anlaşılamadığından bahisle “kesin mehil nedeniyle” davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Davacının ilamsız icra takibine konu ettiği ....05.2002 keşide tarihli bononun keşidecisi davalı ..., lehtarı dava dışı ........... olduğu, davacının ise ....ciranta olduğu ve senedin zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, davacıdan delillerini ibraz etmesi için .... celsede iki haftalık süre verilmesinden sonra, ....celsede “iki haftalık kesin mehil” verilmesine rağmen davacının takip eden celsede ancak iki haftalık süreden sonra delillerini ibraz etmiş olması ve kesin mehil süresi içinde delil ibraz edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.HUMK.nun 163.maddesi (HMK.nun 94.maddesi) gereğince “Hakim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi halde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar” hükmü getirilmiştir.Kesin mehilin hukuki sonuç doğurması için, başka bir deyişle kendisine mehil verilen kimsenin bir hakkının düşebilmesi için ara kararının usulüne uygun bulunması gerekir. Kesin süreye ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılacak işler teker teker belirtilmelidir.Ayrıca, tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması, bu süreye uyulmaması halinde doğuracağı sonuçların açıklanması ve bu konuda davacının uyarılması gerekir.Dosyada, davacıya kesin mehil verilirken yapılması gereken işler gösterildikten sonra ara kararının yerine getirilmemesi halinde ne gibi işlem yapılacağı (sonuçları) belirtilmemiştir.Bu durumda, mahkemece; HUMK.nun 163.maddesi (HMK.nun 94.maddesi) gereğince usulüne uygun kesin mehil bulunmadığından ve böyle bir ara kararını yerine getirmeyen davacının bu durumun sonuçlarından sorumlu tutulması mümkün olmadığından “davacının kesin süre içinde delillerini bildirmediği” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, şimdilik diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.