Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12556 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6593 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : SALİHLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/01/2014NUMARASI : 2013/603-2014/5Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Uyuşmazlık adi ortaklık sözleşmesinden doğan alacak istemine ilişkindir.Davanın ilk olarak açıldığı Karacabey Asliye Hukuk Mahkemesi, davalı vekilince yasal süresi içerisinde usulüne uygun olarak yapılan yetki itirazı davalıların ikametgahının Salihli olduğundan bahisle HMK 20.maddesi Uyarınca yetkisizlik kararı vermiştir.Sözkonusu yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine HMK 20.md.uyarınca dosyanın gönderildiği Salihli Asliye Hukuk Mahkemesi yasal süresi içerisinde Usulune uygun yapılmış bir yetki itirazı olmaksızın yetkisizlik kararı vermiş, sözkonusu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık; adi ortaklıktan doğan alacak istemine ilişkin iş bu yargılama dosyasında mahkemenin kendiliğinden yetkisizlik kararı verip vermeyeceği noktasında toplanmaktadır.100 Sayılı HMK md. 10 Uyarınca sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi yetkildir. Ancak HMK md. 10 da yasal ifade bulan sözleşmeden doğan davalarda ifa yeri mahkemesinin yetkisine ilişkin sözkonusu yetki kuralı kesin nitelik arzetmez.6100 Sayılı HMK'nun 19/2.maddesi gereğince "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz."HMK.nun 19/4.maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir" hükmü getirilmiştir.O halde, somut olayda, kamu düzenine ilişkin bir yetki kuralı olmadığına ve usulüne uygun yetki itirazı da bulunmadığına göre, mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği ortadadır.Mahkemece; bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın ve özellikle davalı tarafça süresinde ve yöntemince yetki itirazında bulunulmadığı halde, davanın esasının incelenmesi yerine doğrudan yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.