Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1255 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 16657 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkili ile davalı şirket yetkilisi arasında 15/08/2012 tarihinde .... İli, .... İlçesi, ...... Mahallesi, .... Ada 2 nolu parselde bulunan A Blok 2 nolu bağımsız bölümünün anahtar teslimi satışı konusunda anlaştıklarını, sözleşme gereğince dairenin anahtar tesliminin 17/09/2012 tarihinde yapılacağının kararlaştırıldığını,62.000 TL bedelli daire satış sözleşmesi düzenlediklerini, davacının sözleşme gereği 49.101,77 TL'ni .... ....na yatırdığını,yine müvekkilinin davalı şirket müdürünün talebi üzerine, davalı şirket adına inşaatın elektrikçisi .... ....'e 29/09/2012 tarihinde 1.860 TL ödediğini, ancak sonrasında dairenin 11/10/2012 tarihinde Battal DULKADİR' adlı bir şahsa satıldığını öğrendiğini,müvekkilinin 15/01/2013 tarihinde .... 2. Noterliğince ödediği bedelinin iadesini sağlamak için davalıya ihtar çektiğini, ancak müteahhit tarafından ödediği bedelinin iade edilmediğini ileri sürerek, 49.101,77 TL nin 16/08/2012 tarihinden, 1.860,00 TL nin 29/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile toplam 50.961,77 TL'nin 49.101,77 TL'lik kısmının 16/08/2012 tarihinden itibaren, 1.860,00 TL'lik kısmının ise 29/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili karar verilmiş,hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gereklidir.Somut uyuşmazlıkta; dava konusu taşınmazın konut olarak kullanılmak üzere yükleniciden satın alındığı anlaşılmaktadır4077 sayılı Kanunun 23.maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Bu nedenle o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa davanın tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, anılan kanun hükmüne aykırı şekilde genel mahkeme tarafından hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.2-) Bozma nedenlerine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.