Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1250 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 23760 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ.Dava dilekçesinde toplam 635.511,65 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davalı Hazine aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını talep etmiştir. Taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde Davacı vekili Av. ......, davalı Hazine vekili Av. ....., davalı ... vekili Av. ... ile müdahiller ... ve ... geldi. Gelen vekiller ile müdahillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 28.01.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, ... İli .... İlçesi ....... Köyünde kain 485 parsel sayılı taşınmazı ........2004 tarihinde 610.000 TL bedel ile davalı ...’den satın aldığını, ancak taşınmazın önceki maliki olan ...........’nın mirasçıları tarafından .... Asliye ... Mahkemesinde açılan 2006/87 Esas sayılı davada; ...........’nın ....... hastası olduğu ve taşınmazı davalı ...’e sattığı sırada fiil ehliyetinin bulunmadışı, bu sebeple yapılan satış işleminin geçersiz olduğunun belirlenerek müvekkili adına olan tapu kaydının iptal edildiğini, müvekkilinin gerek taşınmazının mülkiyetini kaybetmesi, gerekse de tapu iptali ve tescil davasında yaptığı ödemeler nedeniyle ciddi maddi kayba uğradığını, diğer taraftan ...........’nın fiil ehliyetinin bulunmamasına rağmen tapu sicil müdürünün yaptığı işlem ile tapu sicilinin yolsuz tutulmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenlerle satış işlemini gerçekleştiren davalı idare ile kötüniyetli olan davalı ...’ün müvekkilinin zararını karşılaması gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile taşınmaz için ödenilen 610.000 TL satış bedeli ile tapu iptali ve tescil davası nedeniyle ödenilen 25.511,65 TL olmak üzere toplam 635.511,65 TL tazminatın ........2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir..Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; tapu sicilinin hukuka uygun tutulduğunu, iddia edildiği gibi TMK. nun 1007. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın, akit tablosunda yazılı olan 100.000 TL bedel ile müvekkili tarafından davacıya satıldığını, davacının satış işleminden sonra bankadan çektiği 610.000 TL yi müvekkiline ödediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, diğer taraftan tapu işlemlerinde müvekkiline atfedilecek bir kusurun bulunmadığını, meydana gelen zarardan diğer davalı hazinenin sorumlu bulunduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, “davacı adına olan tapu kaydının kötü niyetli olması ve TMK nun 1023 maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı kabul edilerek iptal edilmesi, davacı tarafından sunulan ........2004 tarihli dekontta belirtilen 610.000 TL bedelin davacı tarafından tahsil edilmesi ve davalı ...’e ödendiğinin kanıtlanamaması, ........2004 tarihli resmi senette dava konusu 485 parsel sayılı taşınmazın 100.000 TL bedelle satıldığının belirtilmesi, kimsenin kendi muvazaasına dayalı davranamayacağı” gerekçesiyle davalı Maliye Hazinesi aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile tapuda satış bedeli olarak belirtilen 100.000,00 TL nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tapu sicil müdürü ve memurlarının tapu sicilinin tutulmasında kişilerin mameleki çıkarlarını koruyan ... kurallarına aykırı davranmadıkları belirlenerek davalı Hazineye karşı açılan davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı ... vekilinin tüm, davacı ve davalı hazine vekillerinin ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı HMK.'nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Bu maddeye göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Şu durumda, mahkemece; dava dilekçesinde belirtilen asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında hüküm fıkrasında karar verilmesi gerekirken, taşınmazın satış bedeli yanında dava konusu edilen ve ( tapu iptali ve tescil davası nedeniyle ödenildiği ileri sürülerek) tahsili istenen 25.511,65 TL tazminat istemi hakkında olumlu veya olumsuz yönde hüküm kurulmaması, usul ve yasaya aykırıdır.Ayrıca, vekili aracılığı ile temsil edilen davalı Hazine aleyhine açılan dava reddedilmiştir. Bu nedenle, davalı hazine yararına yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu yönde bir hüküm tesis edilmemiş olması da doğru görülmemiştir..Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 900 TL vekâlet ücretinin davalı ...’den alınıp davacı tarafa, 900 TL vekâlet ücretinin ise davacıdan alınıp davalı hazineye verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 28.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.