Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12477 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9854 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dava dilekçesinde; davalı ile 30/06/2011 yılında boşandıklarını, boşanma ile müşterek çocuğun velayetinin kendisine verilerek aylık 250 TL iştirak nafakası bağlandığını, davalının katkıda bulunmadığını, kendisinin de çalışması nedeniyle çocuk için bakıcı tuttuğunu bu nedenle müşterek çocuk için bağlanan iştirak nafakasının aylık 700 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; iştirak nafakasını düzenli olarak ödediğini,....'da olmasına rağmen ayda bir kez olsun çocuğunu görmek için mutlaka ...'ya gelerek babalık görevlerini yapmaya çalıştığını, kredi borcunun ve sabit giderlerinin bulunduğunu, bu hususlar dikkate alınarak ek olarak yaşamsal faaliyetleri için gerekli olan giderler gözönünde bulundurularak daha önce taktir edilen iştirak nafakasının .... oranlarında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava; iştirak nafakası artırımına ilişkindir. TMK nun 330.maddesi gereğince; Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.TMK'nun 331.maddesi gereğince; durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Hakim, iştirak nafakasının tayin ve takdir ederken çocuğun yaşını, cinsiyetini, öğrenim durumunu, bakım ve sağlık durumlarını, kısaca çocuğun ihtiyaçlarını ve yine ana ve babanın sosyal ve ekonomik durumlarını, ödeme güçlerini ve tarafların bakmakla yükümlü oldukları kişi sayısını da gözönünde bulunduracaktır.Somut olayda; taraflar ....Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2011/416 Esas-2011/306 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği ve müşterek çocuk .... için aylık 250,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Mahkemece yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırması sonucunda davacının hemşire olduğu ve aylık 2.500,00 TL geliri olduğu, davalının .....'da astsubay olarak aylık 2.744,87 TL geliri olduğu tespit edilmiştir.Davacının müşterek çocuk....'e bakıcı tutması nedeniyle çocuğun masrafının arttığı anlaşılmaktadır. Davacının ve davalının sosyal ve ekonomik durumu, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı, çocuğun yaş ve ihtiyaçları da dikkate alınarak, davacı tanıkları dinlenip, deliller de usul ve yasaya uygun olarak toplanıp değerlendirilerek, mahkemece müşterek çocuk lehine hükmedilen 250 TL iştirak nafakasının hakkaniyete uygun olarak artırılması gerekirken, davacı tanıkları dinlenmeden ve davacı delilleri değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.