Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12461 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9300 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacı ile davalının ... 1.Aile Mahkemesinin 2010/186 E.-755 K. sayılı kararı ile boşandıklarını ve müşterek iki çocuğun velayetinin davacı anneye verilerek müşterek çocuklar için aylık 600'er TL'den toplam 1.200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini ancak hükmedilen nafakaların ihtiyaçlar karşısında yetersiz kaldığını belirterek, bu çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının arttırılarak, ... için aylık 2.500,00 TL ve ... için aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden geçerli olmak üzere nafakaların her bir çocuk için ayrı ayrı 600'er TL artırılarak aylık nafakanın her bir çocuk için aylık 1.200'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. İştirak nafakası, çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana babanın mali durumuna göre takdir edilir. Nafaka miktarının belirlenmesinde esas alınması gereken ister bakım ve barındırma, isterse okul, eğitim ve gelişme giderlerinin özenti ve aşırılığa kaçmadan doğru, makul ve gerçekçi sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi toplumun ve çevrenin genel yaşam gelişim ve eğitim çizgisinin gözden uzak tutulmaması ve nihayet kişisel ve aşırı istekler ile toplumun lüks ve fantezi kabul edebileceği ihtiyaçlar için velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklerine maruz bırakılmaması gerekmektedir. Somut olayda; davalı babanın doktor(ortopedi uzmanı) olup, aylık döner sermaye, nöbet ve diğer gelirleri ile birlikte 8.000 TL-10.000 TL arasında gelirinin bulunduğu ve yeniden evlendiği, davacı annenin ise hakim olup, aylık 6.000 TL gelirinin olduğu, müşterek çocuklardan 2001 doğumlu ... ile 2004 doğumlu ... 3. ve 6. sınıf öğrencisi olup, eğitim ücretlerinin (%50 indirimli) 9.440,00 TL ve 7.810,00 TL olduğu ve servis ücretinin yıllık 2.565,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Öyle ise, mahkemece; yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek, müşterek çocuklardan 2004 doğumlu ... için makul oranda ve hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmesi gerekirken, ilk nafakanın takdir edildiği tarihe, tarafların gerçekleşen ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ve ayrıca müşterek çocuk ...'in yaşı itibariyle de yüksek bir miktarda nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.