MAHKEMESİ : İSTANBUL 13.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/10/2011NUMARASI : 2009/225-2011/497 Taraflar arasında görülen tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacıvekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin davaya konu meskende 2512085 no.lu elektrik abonesi olduğunu, aleyhine kaçak elektrik kullandığından bahisle tutanak tutulduğunu ancak kaçak kullanımının olmadığını iddia ederek, 2512085 no.lu tesisat ve 51320 no.lu sayacın 24.04.2006 tarihinden dava tarihine kadar yapabilecek sarfiyat bedellerinin yasal faizi ile saptanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; 04.04.2006 ile 04.04.2009 tarihleri ile ilgili davacının sarfiyat bedellerinin faizi ile birlikte KDV hariç 5.244,13 TL olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar." hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karsılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda davacı ile davalı BEDAŞ arasında davaya konu 2512085 no.lu tesisata ilişkin 11.03.1997 tarihli abonelik sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmenin davalıya ait meskenin elektrik ihtiyacının karşılanması amacıyla yapıldığı ve davacının 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici olduğu anlaşılmaktadır. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.