Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12439 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15443 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : ÜRGÜP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/04/2014NUMARASI : 2011/401-2014/75Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili kooperatifin davalının 8630001 numaralı tarımsal sulama abonesi olarak kayıtlı bulunduğunu, davalının farklı tarihlerde icra takibi yaptıklarını, 24/05/2011 tarihli protokol imzalanarak borcun yapılandırıldığını, 30/10/2009 tarihindeki borçların ise fatura karşılığında davalıya ödendiğini, yapılandırmaya rağmen davalı kurumun Nevşehir 2. İcra müdürlüğünün 2011/5630 esas sayılı dosyası ile 3.945,342,59 TL bedelli icra takibi başlattığını, müvekkilin Nevşehir 2. icra müdürlüğünün 2011/5630 Esas sayılı dosyasında davalıya takip tarihi itibariyle 2.964,727,60 TL borçlu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötüniyetli olarak takip yapmış olması nedeniyle %40 dan aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesini, ayrıca ihtiyati tedbiren elektrik satış işlemi ve sözleşmedeki diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 8630001 tarımsal sulama abonesi olduğunu ve farklı tarihlerde icra takipleri yapıldığını, 24/05/2011 tarihinde borçların yapılandırıldığını ancak davacının protokülün 1. Maddesinde belirtilen 700,00 TL lik kısmını ödediğini başkaca da ödeme yapmadığını, ayrıca yapılan takibin borçlunun protokol sonrası kullanmış olduğu borca ilişkin olduğunu, 700,00 TL lik ödemeyi davacının 879.349,20 TL lik faturaya mahsup ettirmek istediğini, ihtiyati tedbir kararının ise teminatsız verildiğini, bu nedenlerle davanın reddi ile %40 dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Dava konusu uyuşmazlık; İİK md.72 uyarınca açılan itirazın iptali davası niteliğindedir .Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. (HMK. md.176, HUMK.md.83)Islah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Islah yazılı ya da sözlü olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse, veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa bu yazılı talep veya tutanak örneği haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir. (HMK. md. 177, HUMK. md.84)Islah eden taraf, ıslah sebebiyle geçersiz hale gelen işlemler için yapılan yargılama giderleri ile, karşı tarafın uğradığı veya uğrayabileceği zararları karşılamak üzere hakimin taktir edeceği teminatı bir hafta içinde mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. (HMK. md.178, HUMK. md. 86)Somut olayda, davalı vekili 22.04.2013 havale tarihli ıslah dilekçesinde; dava konusu edilen faturanın 24.05.2011 tarihinden sonra tüketilen elektriğin bedeli olmadığı, faturaya konu alacağın davacı kooperatifin tesisatında 28.07.2009 – 01.08.2011 tarihleri arasındaki elektrik tüketimlerinde tesisatın yerinde çarpanı 12600 iken sistemde 1260 olarak işlenmesi (çarpan hatası nedeniyle) iki tarih arasında tüketilen ancak eksik ödenen elektrik bedellerinin toplamı nedeniyle yapılan bir tahakkuk olduğu belirtilmiş; ayrıca davalı vekili sözkonusu ıslah dilekçesinde, HMK 178 uyarınca ıslah sebebiyle geçersiz hale gelen işlemler için davacı tarafın yaptığı yargılama giderleri ile varsa ıslah nedeniyle karşı tarafın uğradığı veya uğrayabileceği zararları karşılamak üzere mahkemece belirlenecek teminatı mahkeme veznesine yatırmaya hazır olduğunu beyan etmiştir, Sözkonusu ıslah dilekçesine ilişkin Yargılama sürecinde HMK 178 madde Uyarınca bir değerlendirme yapılmadığı gibi; hükümde de sözkonusu ıslah dilekçesinden bahsolunmamıştır. Bu itibarla; yerel mahkemece, öncelikle, ıslah tarihi itibariyle HMK md. 178 uyarınca ıslah sebebiyle geçersiz hale gelen işlemler için davacı tarafın yaptığı yargılama giderleri ile varsa ıslah nedeniyle karşı tarafın uğradığı veya uğrayabileceği zarar miktarı saptanarak, davalıya bu miktara karşılık gelen teminatı yatırması için bir haftalık mehil verilmesi; sözkonusu mehil içerisinde Islah harcının yatırıldığının tespiti halinde; geçerli bir ıslahın yapıldığı kabul edilerek, ıslah dilekçesinde bildirilen talepleri ile ilgili olarak da bir değerlendirme yapılmak üzere dosyanın alanında uzman üçlü bilirkişi heyetine tevdiiyle; taraf ve Yargıtay denetimine uygun bilirkişi raporu alınması ;elde edilecek sonuç dairesinde hüküm tesisi gerekirken; sözkonusu ıslah dilekçesine ilişkin HMK 178 Uyarınca herhangi bir işlem yapılıp, koşulları gerçekleştiğinde çarpan hatasına ilişkin bir bilirkişi raporu alınmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup , bozmayı gerektirmiştir . SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.