MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili ile davalılardan AC Yapı İnş.A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldüDosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 23.01.1990 tarihinde yürürlüğe giren 3678 sayılı Kanunun 29.maddesiyle 818 sayılı Borçlar Kanununun 83.maddesine bir fıkra eklenerek, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklının, bu alacağını aynen vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebileceği kabul edilmiştir. Yine .... 2012/12-1072 E.-2013/496 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere "Alacaklının, Borçlar Kanunu'nun 83 ve TTK.nun 623.maddesi uyarınca seçimlik hakkını, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullanması halinde, dava konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, alacaklı, bu alacağa 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir.Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde; alacaklının dava dilekçesinde alacağın bir kısmını yabancı para olarak gösterdiği ve toplam yabancı para alacağının faiziyle birlikte tahsilini istediği, bu haliyle fiili ödeme günündeki kur üzerinden ödeme yapılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda; alacaklı, yabancı para olan alacağı için, ....'nin fiili ödeme tarihindeki .... Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığı ile, vade tarihinden (22.05.2010 tarihinden) fiilen ödeme tarihine kadar TC..... Bankalarının 1 yıl vadeli... mevduatına verilen en yüksek faiz oranından işlemiş faizini talep edebilir.Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde, "....'nin ihtar da verilen süre sonu dikkate alınmak sureti ile 22.05.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine", şeklinde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.