Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12359 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3653 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 29/01/2010NUMARASI : 2009/443-2010/41Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili Şişli Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine hitaben tanzim kıldığı 10.02.2009 havale tarihli dilekçesiyle davalının elektirik tüketiminden doğan 2.708,94 TL yi ödememesi üzerine, Kadıköy 7 .İcra md 2007/23772 takip sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine yapılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 dan aşağı olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.Şişli 5.Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; 26.02.2009 tarihinde verilen görevsizlik kararının 21.04.2009 tarihinde kesinleşmesi ve davacı vekilinin süresi içinde başvurusu sonrasında dosya İstanbul 4 . tüketici Mahkemesine gönderilmiştir. Sözkonusu görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul 4. Tüketici Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; sözkonusu davada sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle; dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; sözkonusu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, 2100807 nolu abonelik sözleşmesinin bulunduğu, aboneliğin meskene ilişkin olduğu ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. Mahkemece bu yönler gözönünde tutularak ayrı bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, yok ise ara kararı verilerek davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.