Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12358 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14960 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : ALANYA 1. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/04/2014NUMARASI : 2006/1335-2014/403Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalının kaçak elektrik kullandığını 06.01.2003 tarih ve 68657 sayılı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı ile tesbit edildiğini bu nedenle davalı hakkında Alanca 2.İcra Müdürlüğünün 2003/4813 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini takibin devamına davacı lehine %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; tutanak düzenlenen restaurantın müvekkiline ait olmadığını, M. Ali G. isimli şahsa ait olduğunu, müvekkilinin restaurantta işçi olarak çalıştığını, bildirerek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davalının dava konusu iş yerinin ruhsat sahibi ve dolayısıyla da elektrik abonesi olmadığı, iş yeri sahibinin ve iş yerinin elektrik abonesinin dava dışı M. A.G. olduğunun Alanya Belediyesi'nden gelen 28/10/2008 tarihli yazı ve Akedaş tarafından düzenlenen 08/04/2004 tarihli yazı cevabı ile sabit olduğu, davalının iş yerinin çalışanı olduğu ve 06/01/2003 tarihli kaçak elektrik tesbit tutanağı düzenlendiği esnada iş yerinde bulunması nedeniyle tutanağın adına düzenlendiği, davalının aynı olaya ilişkin Alanya 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2005/230 Esas, 2007/92 karar sayılı dosyasında elektrik hırsızlığından mahkumiyet almış olmasının haksız fiilin koşulu olan illiyet bağının takdiri bakımından kesin delil teşkil etmeyeceği, davalının çalıştığı iş yerinde kaçak elektrik kullanmış olmasının kullanılan elektrik bedelini de kendisinin ödemesi yönünde yasal bir zorunluluk oluşturamayacağı, elektrik borcundan sorumlu tutulması gereken kişinin kaçak elektrik kullanıldığı tesbit edilensayacın abonesi ve iş yeri sahibinin olabileceği, kaldı ki iş yeri sahibi tarafından davaya konu elektrik borcunun ana para kısmının davacı kuruma ödendiği ve yapılan ödemenin de davacı kurumca abone tarafından yapılan ödeme olduğunun kabul edildiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; sözkonusu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık kaçak elektrik tahakkukuna dayalı alacağın ödetilmesine vaki girişilen takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.06.01.2003 günlü davacı adına tanzim kılınan kaçak tüketim tespit tutanağında; davacının abonesiz, mühürsüz, sayacın gerilim bobin köprüsü düşürülerek mükerrer kaçak tüketimde bulunduğu bildirilmiştir.Alanya 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2005/230 Esas, 2007/92 karar sayılı dosyası incelendiğinde; Katılanın kamu hukuku, sanığın, temyiz istemine konu iş bu yargılama dosyasında davalı R.. E.. olduğu davalının sanık sıfatıyla katıldığı ceza yargılaması sürecinde; kaçak tahakkukuna ilişkin işyerini kendisinin işlettiğini kabul ettiği, elektrik hırsızlığına ilişkin yargılama neticesinde sanığın 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, verilen cezanın ertelenmesine karar verildiği, kararın 19/07/2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.Ceza Mahkemesinin maddi olgulara ilişkin kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin delil oluşturacağı açıktır.(HGK 14.12.2005 gün 4-733 E.727 K.)Borçlar Kanunu'nun 53. ve TBK'nun 74.maddesi gereğince hukuk hakimi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de; ceza mahkemesince belirlenecek maddi vakıalar hukuk hakimi yönünden de bağlayıcıdır. Alanya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/230 Esas, 2007/92 karar sayılı yargılama dosyasında, suçun subutuna dair kararı, hukuk hakimini bu nedenle bağlar. Bu nedenle, sözkonusu işyerinde davalı tarafından kaçak tüketim yapıldığı sabit olup;Yerel mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeden karar verilmesi doğru bulunmamış, temyiz olunan kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.Bu nedenle mahkemece, dosya konusunda uzman bilirkişi heyetine verilerek bilirkişi kurulundan davacı tarafından istenebilecek kaçak elektrik bedelinin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. ve 15. maddeleri ve yönetmeliğinin atıf yaptığı EPDK tarafından yayımlanan "Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar Başlıklı 29.12.2005 tarih ve 622 sayılı kararın 1-A, 1-B ve 1- C maddeleri uyarınca değerlendirme yapılarak rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.