MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/231 esas sayılı dosyası ile bu davanın davalısı ...'nın müvekkili aleyhine dava açtığını, bahse konu dava neticesinde 36.455,02 TL'nin müvekkilinden alınarak davalı ...'ya ödenmesine karar verildiğini, bu kararın davalı tarafından ... 1. İcra Müdürlüğünün 2008/11779 esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, karardan sonra müvekkili ile davalı arasında ilama konu borcun ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, bu anlaşma gereğince 45.000,00 TL'nin davalının vekili Av. ...'in hesabına haricen ödendiğini, bu protokol gereğince ,... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/231 esas sayılı dosyasının temyiz incelenmesi neticesinde bozulması üzerine verilen kararla ödenmesi gereken tazminat miktarının azalması halinde davalı ...'nın geri ödeme yükümü altında olduğunun belirtildiği, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/231 esas sayılı kararın temyiz üzerine bozulduğunu ödenmesi gereken tazminat miktarının ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/108 Esas, 09.06.2011 tarihli kararı ile 18.232,51 TL olduğuna karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, protokol gereğince ...'nın geri ödeme yükümü altında olması sebebiyle 45.000,00 TL 'nin ödendiği tarih temel alınarak yeni karara göre borç hesabı yaptırılmış olduğunu ,yapılan hesaba göre fazla ödenmiş olan kısmın iadesi amacıyla ... 2.İ cra Müdürlüğünün 2012/15040 esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalının % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, açılan davayı kabul etmediğini,... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/108 esas sayılı dosyasındaki müvekkilinin alacağı, alacağın faizi, yargılama giderleri, vekalet ücreti, harçlar ve bunlara ilişkin faizler hesaba katıldığında davacının ... 2. icra Müdürlüğünün 2012/15040 esas sayılı dosyası ile müvekkilinden istediği bedelin fazla olduğunu,ayrıca tasfiye sözleşmesinde davacı tarafın faiz talep etmesine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, iade edilmesi gereken paranın sadece ana para olduğunu belirterek ,davanın reddini istemiştir.Mahkemece, dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/8013 E.- 2014/17179 K.sayılı ilamı ile işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle verilen hüküm bozulmuş; mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde; davacının davasının kabulü ile davalı ... 'nın ... 2 .İcra müdürlüğünün 2012/15040 takip sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamı ve % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.HMK.'nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca mahkeme; çözümü hukuk dışında, özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakim, kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip olması, başka bir deyişle o konuda uzmanlaşmış olması gerekir.HMK.'nun 281.maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkemenin bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.Somut olayda; taraflar arasında daha önce görülen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10.04.2008 günlü ve 2005/231 E. 2008/93 K. sayılı ilamı ile eldeki davanın davacısı aleyhine 36.452,02 TL tazminata hükmedildiği, ilamın davacı (eldeki davanın davalısı) ... tarafından icra takibine konduğu, davanın temyiz aşamasında eldeki davanın tarafları arasında 17.03.2009 tarihinde Borç Tasfiye Sözleşmesi ve İbraname başlıklı protokolün düzenlendiği, protokol içeriğinden davalı ...'ya 45.000 TL ödeneceğinin, ancak kararın davacı ... yararına bozulması ve tazminat miktarı ile ferileri toplamının 45.000 TL'nin altına düşmesi durumunda bozmadan ...'nun yararlanacağının kararlaştırıldığı, 19.03.2009 tarihinde 45.000 TL'nin davalı vekilinin banka hesabına yatırıldığı,sözkonusu kararın Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 11.02.2010 günlü ve 2009/3813-2010/1182 E.K. sayılı ilamı ile bozulduğu ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 09.06.2011 günlü ve 2010/108 E-2011/132 K. sayılı ilamı ile davacı aleyhine 18.232,51 TL tazminata hükmedildiği, kararın 07.12.2011 tarihinde kesinleştiği, akabinde davacı tarafından davalıya yapılan fazla ödeme nedeniyle 13.12.2012 tarihinde dava konusu icra takibine başladığı sabittir.Davacı vekili .... 2. İcra Müdürlüğünün 2012/15040 esas sayılı takip dosyasında; 13.028.85 TL asıl alacak, 4.686.81 TL işlemiş faiz; 2.187.00 TL ilam vekalet ücreti, 25.00 TL yargılama gideri alacağı olmak üzere toplam 19.927.66 TL tutarındaki toplam alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunmuş; mahkemece yapılan yargılama neticesinde; takibe dayanak kalemler yönünden bilirkişi raporu alınmaksızın davacının davasının kabulü ile, itirazın iptaline, takip dosyasındaki takibin devamına, %20 İcra İnkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir .Buna göre; mahkemece, öncelikle dosyanın konusunda uzman bir bilirkişiye verilerek, icra takip dosyasına konu bedelin nasıl belirlendiğine dair tüm bilgi ve belgelerin dosyaya sunulması sağlanmalı, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10.04.2008 ve 09.06.2011 tarihli ilamları,... 1. İcra Müdürlüğünün 2008/11779 esas sayılı takip dosyası ile 17.03.2009 tarihli Borç Tasfiye Sözleşmesi ve İbraname başlıklı protokolün irdelenerek,davalının ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/108 Esas sayılı ilamı ile davacıdan alacaklı olduğu tazminat miktarı ile ferilerinin de gözönünde bulundurularak, (davacının 19.03.2009 tarihinde ödediği borcun asıl ve ferileri ile) hesaplanmalıdır. Bu durumda, bilirkişiden davacının davalıdan isteyebileceği bedeller (ana para ve ferileri) hakkında, tereddüte yer vermeyecek ve tarafların itirazlarını da karşılayacak şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, davacının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarı belirlenmeli ve varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.