MAHKEMESİ : GÖKÇEADA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/11/2013NUMARASI : 2010/84-2013/101Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacılar vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacıların adi yazılı sözleşme ile davalı taraftan taşınmaz satın aldığını, ancak tapu devrinin yapılmadığını ve artık imkansız bulunduğunu beyan ederek, ödenen satış bedelinin güncellenmek suretiyle, denkleştirmenin yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf savunmasında, tapu devrinin davacı tarafın kusuru nedeni ile imkansız hale geldiğini, sözleşmenin ifa edilmemesinde kusurlarının bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 30 TL 'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan ödenen satış bedelinin sebepsiz zenginleşme kurallarına göre tahsili talebinden ibarettir. Taraflar arasındaki taşınmaz satış sözleşmesi resmi şekilde yapılmamış olup, bu sözleşmeye göre verilenler iade edilecektir.Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 20.07.1992 tarihli satış sözleşmesinin incelenmesinden; 30.000.000 TL satış bedelinin davalı satıcıya ödendiği yazılıdır. Öyle ise mahkemece, taraflar arasındaki harici taşınmaz satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin ifanın imkânsız hale geldiği tarih itibariyle enflasyon, üretici ve tüketici fiyatları endeksleri, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar gibi çeşitli ekonomik etkenlerin ortalamaları alınmak suretiyle ulaşacağı alım gücünün, konusunda uzman bilirkişi veya kurulundan nedenlerini açıklayıcı, taraf, hâkim ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak belirlenmesi ve bu miktara hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.