Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12303 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7628 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/07/2013NUMARASI : 2013/515-2013/296Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vekili Av. H. K.. geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalının harici sözleşme ile davalıya ait 15 parseldeki 27 nolu dairenin davacıya satılması konusunda "sözlü" olarak anlaştıklarını, bu amaçla davalının Finans Katılım Banka hesabına peşinat olarak 30.000 TL para ödediğini, davalının tapuda devir yapmadığını belirterek, ödenen 30.000 TL asıl alacağın işlemiş faizi ile tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında; davalının davacıyı tanımadığını, dava dışı yüklenici M.. A.. ile 04.01.1999 tarihli inşaat sözleşmesi yaptığını, yüklenicinin binayı ruhsatsız ve kaçak yapması nedeniyle Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin mahkeme kararı ile iptal edildiğini, yüklenici ile 17.05.2011 tarihli protokol imzalandığını, protokole göre yüklenicinin inşaattan satış yaptığı dava dışı 50 kişiye hisse devri vermeyi davalının kabul ettiğini, karşılığında yüklenicinin 300.000 TL ödemeyi kabul ettiğini, yüklenicinin davacı ile birlikte 10 kişiye 30.000'er TL davalının hesabına para yatırdığını, davacının kötüniyetli olduğunu beyan etmiştir.Mahkemece; davacı ile dava dışı yüklenici M.. A..'ın muvazaalı hareket etmesi nedeniyle davalının sebepsiz zenginleşmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dosya kapsamından; davalı arsa sahibi ile dava dışı yüklenici M.. A.. arasında 04.01.1999 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığı, Türkiye Finans Katılım Bankasının 16.05.2011 tarihli dekontu ile davacı tarafından davalının hesabına " A Blok, 27 nolu daire satış bedeli" açıklaması ile 30.000 TL ödendiği anlaşılmaktadır.Ayrıca, banka yazısına göre, davalı hesabına 16/05/2011 tarihinde davacının da aralarında bulunduğu on ayrı kişi tarafından 30.000,00 TL den toplam 300.000,00 TL nin ödendiği, 17/05/2011 tarihli olan ve davalı ve dava dışı yüklenici arasında yapılan protokolün 6. maddesinde; "...arsa sahiplerince M.. A.. tarafından tapuda verilecek 50 kişilik isim listesine göre arsa 1000 pay kabul edilip her bir şahsa 10/1000 pay devri ve satışı yapılacaktır. Bu hisse devirleri karşılığı olarak yüklenici tarafından arsa sahiplerine 300.000,00 TL satış esnasında nakten ödenecektir" düzenlemesinin yeraldığı, 1405 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından da 17/05/2011 tarihinde 1/100 payın dava dışı kişiler adına satış nedeni ile devredildiği anlaşılmaktadır.Bu durumda davalı ile dava dışı yüklenici arasındaki 17/05/2011 tarihli protokolün 6.maddesi gereğince devir karşılığında yüklenicinin arsa sahibine 300.000 TL yi satış esnasında nakten ödeyeceği açıktır. Dava dışı yüklenicinin bu bedeli ödeyip ödemediği davalının savunmasına göre uyuşmazlık konusudur. Davalı, yüklenicinin protokolde yeralan bedeli ödediğine dair belge sunamayacağını ileri sürmektedir. 1086 sayılı yasanın 333, 334, 335, 336.maddelerinde ve 6100 sayılı yasanın 221.maddesindeki düzenleme gereğince yüklenicinin protokole konu olan 300.000,00 TL'yi ödediğine dair belgeyi dosyaya sunmasının emredilmesi ve protokole göre tapuda satışın yapıldığı anlaşıldığından resmi satış senedindeki ödeme belgesi değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.6100 sayılı HMK 27/1 maddesinde; “davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler” düzenlemesi bulunmaktadır. Hukuki dinlenilme hakkı açıklama ve ispat hakkını da içerdiğinden taraflar, yargılamayla ilgili açıklamada bulunma, bu çerçevede iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat etme hakkına sahiptirler. Mahkemece davacının bildirdiği delilleri toplanarak ve ayrıca HMK 221. maddesinde düzenlendiği gibi dava dışı yükleniciden protokole göre ödemesi gereken 300.000,00 TL bedelin davalıya ödendiğine dair belgenin dosyaya ibraz edilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir iken somut olaya ve 6100 sayılı HMK 221. ve 27.maddelerine uygun olmayan gerekçeler, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.Bozma nedenlerine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.