MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı, davalı kurumca 30.04.2012 tarihinde akım trafosu çarpanında hata olması nedeniyle geriye dönük ek tüketim tahakkuk edildiğini, çarpandaki değişimde müvekkilin herhangi bir kusuru olmadığını, müvekkilinin icra takibine maruz kalmamak için ek tahakkuk bedelini ödediğini belirterek, tahakkuk ettirilen 150.553,80 TL'nin ödeme tarihi olan 16.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, 30 çarpanlı akım trafosunun davalı kurumun bilgisi dışında davacı tarafından 40 çarpanlı trafoyla değiştirildiğini, ek tahakkukun mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, 80.445,79 TL'nin dava tarhinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm her iki tarafça temyiz edilmiştir.1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki ikinci ve üçüncü bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-) Uyuşmazlık; davalı ... şirketinin, çarpan farkını yanlış uygulayarak hatalı ödeme bildiriminde bulunması nedeniyle, davacı abonenin tahakkuk ettirilen fatura bedelinden sorumlu tutulup tutulmayacağı noktasında toplanmaktadır.Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının elektrik abonesi olduğu, sözleşme ilişkisinin devamı sırasında çarpanın 30 olması gerektiği ancak çarpan değerinin 40 olarak eksik hesaplanması nedeniyle, 29.01.2009-29.02.2012 tarihler arasındaki sürede gerçek tüketim değeri üzerinden davaya konu faturanın tahakkuk ettirildiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda sayaç çarpanının 30 olarak alınması nedeniyle 2011/03-2012/02 dönemleri arası 12 aylık sürede 42.648,04 TL ve 29.02.2012-30.04.2012 dönemleri arası 27.459,97 TL ek tahakkuk bedeli hesaplandığı anlaşılmaktadır.Davalı şirketin endeks okumalarında çarpan farkını yanlış uygulaması nedeniyle davaya konu uyuşmazlığın doğduğu dosyadaki belgelerle sabittir. Bu nedenle kural olarak; davalı idarenin kendisine düşen edimi ifada ihmal gösterdiği, dolayısıyla BK.nun 98/2 nci maddesi delaletiyle sözleşme ilişkilerine de uygulanması gereken BK.nun 44. maddesi uyarınca müterafik kusurlu olduğu açıktır (HGK.'nun 22.05.2012 günlü ve 2002/19-340 E.-2002/420 K., 13.Hukuk Dairesinin 19.01.2004 günlü ve 2003/321 E.- 2003/72 K. sayılı ilamları). Mahkemenin bu yönü gözardı ederek yazılı şekilde hüküm kurmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.3-) Davanın yasal dayanağını oluşturan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 44.maddesi ile Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesinin irdelenmesinde yarar vardır.09.11.1995 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin "Abonenin Kusuru Dışındaki Hususlar" başlıklı 44. maddesinde; "Abonenin kusuru dışında olan hususlara kaçak elektrik işlemi uygulanmaz. Ancak kaçak ve usulsüz elektrik kullanımı dışında kalan hatalı okuma, hatalı hesaplamalar sonucunda şirket veya müşteri lehine doğan alacaklarda doğru kaydetmiş sayaç değerleri var ise sayaç değerleri, yok ise 41 inci maddeye göre ortalama aylık tüketim hesaplanarak ait olduğu tüketim dönemlerindeki birim fiyatlar dikkate alınmak suretiyle fatura düzenlenir." hükmü yer almaktadır.Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğini yürürlükten kaldırarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesinde ise; "Ödeme bildirimine ilişkin hatalar; hatalı sayaç okunması, yanlış tarife veya yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması ya da mükerrer ödeme bildirimi düzenlenmesi gibi hususlardır.Hatalı bildirimlere karşı, müşteri tarafından fatura tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde perakende satış şirketine itiraz edilebilir. İtirazın yapılmış olması ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İtiraza konu tüketim bedeli ile müşterinin bir önceki tüketim döneminde ödemiş olduğu tüketim bedeli arasındaki farkın yüzde otuzdan fazla olması durumunda müşteri, bir önceki dönem tüketim bedeli kadarını son ödeme tarihinden önce ödeyebilir. Bu durumda müşteriye 24 üncü madde hükümleri uygulanmaz.İtiraz, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından başvuru tarihini izleyen en geç on iş günü içerisinde incelenerek sonuçlandırılır.İtirazın dağıtım şirketini ilgilendiren hususlarla ilgili olduğunun tespit edilmesi halinde, itiraz geliş tarihinden itibaren perakende satış lisansı sahibi tarafından iki iş günü içerisinde dağıtım şirketine iletilir. Dağıtım şirketi itirazın kendisine ulaştığı tarihten itibaren on iş günü içerisinde inceleme sonuçlarını perakende satış şirketine bildirir. İnceleme sonuçları Perakende satış şirketi tarafından en geç üç iş günü içerisinde müşteriye yazılı olarak bildirilir. İnceleme sonucuna göre itirazın haklı bulunmaması halinde, itiraza konu tüketim bedelinin eksik tahsil edilen kısmı, müşteriden tahsil edilir." hükmüne yer verilmiştir.Bu iki madde birlikte değerlendirildiğinde; anılan hükümlerin, yanlış çarpım faktörü uygulanması sonucu dağıtım şirketi lehine doğan alacaklarda, tüketimin hesaplanacağı süre konusunda bir sınırlama getirmediği, dolayısıyla gerek önceki yönetmelik gerekse de yürürlükte olan yönetmeliğe göre ödeme bildirimine ilişkin bu ve benzeri hatalar açısından, hatanın başlangıç tarihi itibariyle tüketimin hesaplanması gerektiği ortadadır.Hal böyle olunca, mahkemece; yürürlükte olan yönetmelikte yanlış çarpım faktörü uygulanması sonucu dağıtım şirketi lehine doğan alacaklarda tüketimin hesaplanacağı süre konusunda bir sınırlama getirilmediğinden hatanın başlangıç tarihi itibariyle tüketimin hesaplanması gerektiği, bu nedenle yeniden bilirkişi raporu aldırılması ve aldırılan bilirkişi raporu ile belirlenen tüketim bedelinden, davalı şirketin müterafik kusuru nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 114/2 maddesi delaletiyle 52.maddesi uyarınca indirim yapılması suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklana nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın ikinci bentte belirtilen nedenle davacı yararına, üçüncü bentte belirtilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.