Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12228 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17197 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar dava dilekçesinde; davacılar murisinin 19.06.2001 tarihli vasiyetname ile malvarlığının 1/4'ünü davalıya bıraktığını, murisin 05.01.2005 tarihinde davalıya verdiği vekaletname ile malvarlığı üzerinde geniş yetkiler tanıdığını, murisin .... ilçesindeki taşınmazı 12.03.2007 tarihli noterde düzenlenen ölünceye kadar bakım sözleşmesi karşılığı davalıya bağışladığını, böylece mirasçılara intikal etmesi gereken malvarlığının ortadan kalktığını, yasal mirasçıların mahfuz hisselerine karşılık gelen harhangi bir malvarlığı olmadığını, davacılara ait saklı payların ortadan kaldıran tasarrufun korunmayacağın, murisin vasiyetnamedeki iradesine kendisinin riayet etmediğini, sonradan yapılan taşınmaz devrinin vasiyetnameyi geçersiz hale getirdiğini belirterek vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; kanunda sayılan iptal sebeplerinden hiç birisinin varlığı iddia edilmediğinden ve mirasçıların saklı payları için tenkis davası açma hakları bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.2-Tenkis talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Tenkis davası, TMK'nın 560-562. maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle, tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. Tenkis, saklı payın yaptırımıdır ve saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır. (TMK md. 570)Somut olayda; davacıların dava dilekçelerinde beyanlarında, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis talebinde bulundukları anlaşılmaktadır.Bu durumda; mahkemece, TMK.nun tenkise ilişkin hükümleri doğrultusunda da inceleme ve araştırma yapılarak ve ilgili .... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/188 Esas sayılı dosyanın da incelenerek, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, tenkis talebi hakkında yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: 1.bent gereğince diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.