Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12175 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8240 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin .... numaralı ev abonesine davalı tarafından 10.12.2012 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden 6.996,10 TL kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirildiğini, ancak müvekkilinin asgari ücretle çalışan düşük gelirli bir şahıs olduğunu ailesi ile birlikte lüks hayattan uzak mütevazi bir hayat sürdürdüğünü, söz konusu evde orta düzeyde bulunması gereken eşyalardan başkaca bir eşyasının olmadığını davalı tarafından müvekkiline tahakkuk ettirilen faturanın fahiş ve ödenemeyecek miktarda olduğunu, tahakkukun yönetmelik ve mevzuata aykırı olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar." hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet ; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Aynı ilkeler 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda da benimsenmiştir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.Görevle ilgili konularda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Somut olayda;taraflar arasındaki aboneliğin mesken aboneliğine ilişkin olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı ve davacının yasa kapsamında tüketici olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir.Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, o yerde ayrı bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, yok ise davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılacağına karar verilerek, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.