MAHKEMESİ : EĞİRDİR ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 08/07/2014NUMARASI : 2014/119-2014/304Taraflar arasındaki ziynet eşyası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili Eğirdir (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/55 esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde; tarafların boşanmalarına, yoksulluk nafakasına, manevi tazminata hükmedilmesini ve ayrıca davalının düğün sırasında takılan yatak odasında bulunan 6 adet üçlü burma bileziğine el koyduğunu, davacının evden kovulduğu gün ziynetlerin davalı tarafından bunları biz yapmıştık diyerek davacıya verilmediğini belirterek düğün sırasında takılan 6 adet 132 gr altın bileziklerin aynen iadesine, mümkün olmaması halinde karşılığı 12.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya karar verilmesini talep ve dava etmiş, 01/07/2014 tarihli 2. celsede verilen ara karar ile davacının ziynet eşyalarına ilişkin talebinin tefrik edilerek temyize konu esasa kaydedilmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının evden iki valizle ayrıldığını, çamaşırlarını ve eşyalarını dolduran davacının ziynet altınlarını almamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ziynetlerle ilgili talebin kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, ziynet eşyalarının kadına ait olduğu, tanık beyanlarından davacının ziynet eşyalarını yanında götürmediği, davalıca alınıp annesine verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 11.500,00 TL ziynet eşyası alacağının 14/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Davada; ziynet eşyalarının aynen iadesine yada (olmazsa) ekonomik olarak parasal değerinin tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297.maddesi (HUMK.388.md), hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir. Mahkemece, ziynet eşyaların bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.İstem hakkında karar verilirken, istenilen eşyaların her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve infazda tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Mahkemece, hüküm kısmında bedelinin tahsiline karar verilen ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar (gram ve ayarı) ve değerlerinin, ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde sadece bedele yönelik hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Ayrıca, ziynet eşyalarının aynen iadesine (ayar, adet ve gramları ile birlikte hükümde tek tek belirtilerek) olmadığı takdirde bilirkişi tarafından belirlenen miktarın hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, sadece bedele ilişkin hüküm kurularak hem davalının infaz sırasında seçimlik hakkının kullanılmasının (aynen iade veya bedeli tercih etmesi) bertaraf edilecek ve ayrıca HUMK 388 ve HMK 297 maddesine aykırı infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.