MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar; muris ...’ın 14.01.2011 tarihinde evli ve çocuksuz olarak vefat ettiğini, ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/210 esas sayılı dosyasında açılan murise ait vasiyetnamede kendisine ait taşınmazda 1/2 hisseyi eşyaları ile birlikte davalı eşi ...’a bıraktığını belirterek, vasiyetnamedeki murislerine ait imzalara itiraz hakları saklı kalmak kaydı ile miras hakları zedelendiğini, vasiyetnamenin yasal şekilde yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini ve murisin baskı ve tehdit altında tutularak vasiyetnamenin yazıldığını iddia ederek vasiyetnamenin iptalini, davalı yararına olan ve diğer mirasçıların miras haklarının zedelendiğini iddia ederek de vasiyetnamenin tenkisini talep ve dava etmişlerdir.Davalı; muris ve davalı eşinin vasiyetnameyi gönül rızası ile tanzim ettiklerini, hangisi geç vefat ederse vasiyetnameden onun yararlanacağını, müvekkilinin de murise ilişkin aynı mahiyette vasiyetnamesi bulunduğunu, ancak kendisinin vasiyetinin açılmadığını, hukuka ve tarafların iradelerine uygun vasiyetnameye saygı duyacaklarını umarak düzenlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; murisin 14/01/2011 tarihinde çocuksuz olarak vefat ettiği, geriye mirasçı olarak davanın taraflarının kaldığı, murisin ölüm tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 4721 Sayılı Kanununun saklı pay ve tenkise ilişkin hükümlerinin incelenmesinde, 5650 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile kardeşlerin saklı pay haklarının 04/05/2007 tarihi itibari ile kaldırılmış olduğu, açıklanan bu husus sebebiyle davacıların zedelendiğinden bahisle talep edebilecekleri bir saklı payları bulunmadığından vasiyetnamenin iptaline de, tenkisine de karar verilmeyeceği gerekçesi ile davanın tümden reddine karar verilmiş, hüküm davacılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı ...’ın sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Murisin ölüm tarihinde yürürlükte olan TMK’nın Madde 557. maddede vasiyetnamenin iptal sebepleri sayılmıştır. Buna göre; ‘’1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, 4. Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa. ‘’ vasiyetnamenin iptali için dava açılabilir.Somut olayda; Davacılar, dava dilekçesinde, vasiyetnamenin yasal şekilde yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini ve murisin baskı ve tehdit altında tutularak vasiyetnamenin yazıldığını iddia ederek vasiyetnamenin iptalini, davalı yararına olan ve diğer mirasçıların miras haklarının zedelendiğini iddia ederek de vasiyetnamenin tenkisini talep ederek terditli dava açmışlardır.Yerel mahkeme ise; 5650 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile kardeşlerin saklı pay haklarının 04/05/2007 tarihi itibari ile kaldırılmış olduğu, açıklanan bu husus sebebiyle davacıların zedelendiğinden bahisle talep edebilecekleri bir saklı payları bulunmadığından vasiyetnamenin iptaline de, tenkisine de karar verilmeyeceği gerekçesi ile davanın tümden reddine karar vermiş, davacıların talebi doğrultusunda TMK’nın 557.maddesinde yukarıda sayılan iptal şartlarının oluşup oluşmadığı incelenmemiştir.O halde mahkemece; davacıların dava dilekçesindeki iddia ve talepleri dikkate alınarak, bu hususta tarafların delilleri toplandıktan sonra yapılacak yargılama ile varılacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, vasiyetnamenin iptal şartları oluşup oluşmadığı araştırılmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacılardan ... yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.