Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12153 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4143 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : TOKAT AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 15/01/2015NUMARASI : 2014/528-2015/15Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalının 2012 yılı mart ayında evi terk ettiğini ve müvekkili davacıya karşı boşanma davası açtığını bu davada kararın kesinleşmesine kadar davacı eş için aylık 300 TL, müşterek çocuk için ise aylık 200 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, boşanma davasının reddine karar verilmiş olmasına rağmen davalının halen eve dönmediğini belirterek, davacı kadın için aylık 1.000 TL, müşterek çocuk için ise aylık 750 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; tarafların şiddetli geçimsizlik nedeni ile 2012 yılı eylül ayından itibaren ayrı yaşadıklarını, davalı müvekkilinin anne-babası ile birlikte kaldığını ve pekçok giderinin bulunduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı kadın için aylık 250 TL, müşterek çocuk için ise aylık 300 TL tedbir nafakasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir.Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK. madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır.Kural olarak tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m. 176/4) Bu bağlamda; tedbir nafakası miktarı tayin edilirken, birliğin giderlerine katılmada eşlerin "ekonomik güçleri" ile müşterek yaşam sırasında davalının eşine sağlamış olduğu yaşam düzeyi dikkate alınmalı, hakim; eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyelerinin ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir.Somut olayda; tarafların sosyal ekonomik durum araştırmasından; davacı kadının Artova İlçe Müftülüğü bünyesinde kuran kursu eğitmenliği yaptığı ve dosyada mevcut bordrolara göre aylık 250-850 TL arası ücret aldığı ve ailesi ile yaşadığı, davalının infaz korum memuru olup, aylık 2.400 TL maaş aldığı ve ailesi ile yaşadığı, müşterek çocuğun ise 2004 doğumlu olduğu tespit edilmiştir.Nafaka takdirinde, davacının isteminin tedbir nafakası olması ve eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin ayrı yaşama halinde de korunması gerektiği düşünüldüğünde, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle davalının tespit edilen mevcut gelir durumuna göre mahkemece davacı kadın için takdir edilen nafaka miktarı az olup, Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.