Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12146 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4136 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : MENDERES 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/11/2014NUMARASI : 2013/398-2014/502Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; davalı eşinin ilk evliliğinden olan çocuklarının kendisini istemediğini ve davalının da çocukları ile birlikte hareket ettiğini, bu sebeple kendisinin davalıdan ayrı yaşamak zorunda kaldığını belirterek, aylık 650 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle yetkisizlik itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak ise, davacının hasta olan davalı müvekkiline bakmamak için keyfi olarak evden ayrıldığını ve ayrı yaşamakta haklı olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; davacının ayrı yaşamakta haklı olduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usulüne Dair 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabı ile (3.kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkında kanun kapsamındaki Aile Hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür.Dava tedbir nafakası talebine ilişkin olup, alacağın TMK 197.ve devamı maddelerinden kaynaklandığı ve dolayısıyla Aile Hukukuna ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Alacak Aile Hukukundan doğduğuna göre, açılan bu davanın 4787 sayılı kanunun 4.maddesi gereğince Aile Mahkemesinde bakılması gerekir. Hal böyle olunca, davaya Aile Mahkemesinde bakılması gerektiği gözetilerek öncelikle ayrı Aile mahkemesi varsa dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, yoksa davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu yönün gözardı edilerek yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.