MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 1995 yılında evlendiğini, 1998 doğumlu .. adında müşterek çocuklarının olduğunu, davalı kocanın müvekkiline ... 1.Aile Mahkemesinin 2014/18 Esas, 2014/491 Karar sayılı ilamı ile açmış olduğu boşanma davasının reddedildiğini, halen tarafların ayrı yaşadığını, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini belirterek, davacı için aylık 2.500 TL, müşterek çocuk .... için 1.000 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı, davacının iddialarının asılsız olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davacı kadının ayrı yaşamada haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, .... 1.Aile Mahkemesinin 2014/18 E-2014/491 K.sayılı ilamı ile müşterek çocuk ...için hükmedilen aylık 300,00 TL olan tedbir nafakasının 75,00 TL daha arttırılarak aylık 375,00 TL, davacı için hükmedilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının 150,00 TL daha arttırılarak 750,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış tedbir nafakası istemine ilişkindir.TMK'nın 185/3 maddesi gereğince; eşler birlikte yaşamak; birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadır. Evlilik birliğinin korunması ve devamının sağlanması için eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gereken bazı ortak giderler mevcuttur.4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır.Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır.Dosyadaki bilgi ve belgelerden, dinlenen tanık beyanlarından davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu dolayısıyla davacı kadın ve müşterek çocuk lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Boşanma davasının açılma tarihinden, dava sonuçlanıncaya ve hüküm kesinleşinceye kadar devam edecek nafakaya, tedbir nafakası denir. Boşanma davası içinde takdir olunan tedbir nafakası, boşanma ile ilgili kararın kesinleşmesiyle sona erer.Somut olayda; ... 1.Aile Mahkemesinin 2014/18 E.- 2014/491 K.sayılı kararı ile; boşanma davasının reddi ile davacı ve müşterek çocuklar için belirlenen 1200 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş ve bu karar 05.05.2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiştir.Boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesi ile; o davada takdir edilen tedbir nafakası sona ermiştir. Davacı, 19.06.2015 tarihinde açtığı bu dava ile ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak tedbir nafakası isteminde bulunmuştur. Her dava, açıldığı şartlara göre değerlendirilir.Öyle ise, mahkemece; davalının dava tarihindeki ekonomik ve sosyal durumu yeterli araştırılarak, davacı eş ve müşterek çocuk için hakkaniyete uygun bir miktar tedbir nafakasına hükmolunması gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek, dava tedbir nafakasının artırılması davası şeklinde nitelendirilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.